SPOR YAPMAK BANA GÖRE DEĞİL
Karnını çalıştırmadan olmaz
Takıntılı taraflarım var biliyorum. İşin fenası bu taraflarımı seviyorum ben, hayatı zorlaştırsa da bana, o kadar beni hatırlatıyor ki… Beni hiçbir şeyin değiştiremeyeceğini…
Misal, zor ve çetin geçen bir kışın ortasında, bu kadar yeter ama deyip, yazlıkları çıkarıyorum. “Benim için mevsim yaz kardeşim bu saatten sonra” diyorum. O gün hava durumu açıklanıyor, önümüzdeki 10 gün boyunca hava 10 -15 derece arasında düşecekmiş… Böyle bir bakakalıyorum ekrana… Tuhaf bir şekilde sırıtarak, deli deli…
Ve dışarıda rüzgâr, yağmur fırtına… Ben ayağımda kırmızı babetlerim ve bermudamla… Yolda, işte, ofiste herkes tuhaf tuhaf bakarken, benden yeni kesilmiş çimen kokuları geliyor… Herkese Mart ya da Nisan, bana Haziran…
Karnımdan şikâyet ediyorum. Kilo aldım stresten ve veremiyorum. Halbuki ne güzel zayıflamıştım, çok değil şundan 4 ay önce (deneme çekimleri yapılırken) taş gibiydim. 38 bedenden (hatta ilk bölümlerde birkaç kez 36 beden giydiğim de oldu) 40 bedene çıktım, ki bu yeni nesil dikdörtgen televizyonlara uyumlu çekme mevzusundan… Ben 40 bedenim ekrana bakıyorum 44’üm… Rezalet…
Tamam zayıflıycaz, edicez, ben hep becermişimdir kilo vermeyi de… Yahu bunu spor yapmadan becermek mümkün değil mi?
Kimle konuşsam, yürü ya da mekik çek gibi olmayacak tekliflerle geliyor bana. Kardeşim ne yürüyorsun, nereye yürüyorsun? Geberiyorum uykusuzluktan, yorgunluktan, ne mekiği? Mekik benim kadar uykusuz olsa beni çekemezken bir garip Mehtap, ne mekiği çekecek?
İstemiyorum ayrıca! Sevmiyorum! Spor yapmak bana göre değil! Terlemeyi sevmiyorum bi kere… Spor yapamadığı için Enshin Karate yapan bir adam var karşınızda (zamanında, artık oraya da gidemiyorum). Ben en fazla yüzerim… O da suyu sevdiğim için… Onda da yosun olmayacak, deniz anası olmayacak, onu yazın anlatırım, orda da takıntılarım var…
Sarhan: Spor yapman lazım, bu karın başka türlü gitmez.
Ben: İstemiyorum.
Sarhan: Karnını çalıştırmadan olmaz aşkım.
Ben: Ya Sarhan, teknoloji bu kadar ilerledi, karnımı çalıştırmadan karnımı çalıştıran bir sistem geliştirmedi mi insanoğlu?
Sarhan: ……
Ben: Yani, bugün Mecidiyeköy’e gitmek için erzak hazırlayıp, ata biniyor muyuz? Ateş yakmak için tahtaları birbirine mi sürtüyoruz? Çocuk süt içecek diye inek mi besliyoruz? Et yemek için avlanıyor muyuz?
Sarhan: Daha devam edecek misin?
Ben: Hoşuma gitti daha uzatabilirim aslında… Ama diyeceğim şu ki… Mekik çekmeden karnımız şekle girebiliyor olmalı…
Sarhan: Mehtap… Sana, senin anlayacağın lisanla anlatıcam… Yumurtalıkların yoksa regl olabiliyor musun? Tırnakların olmasa oje sürer miydin?
Ben: ????
Sarhan: Bazı şeyler olmazsa olmaz… Mekik çekmeden, spor yapmadan karnını toparlayamazsın…
Ben: …
Sarhan: …
Ben: Ben bulucam bir yöntemini. Çünkü mevsim yaz – bence öyle yani- ve bence artık spor yapmadan da şekil alabiliyor olmalıyız.
Sarhan: Neden?
Ben: Çünkü, devir değişti. Çünkü, artık gidip saatlerce spor yapacak zamanımız yok. Çünkü, kadınlar artık daha fazla çalışma hayatında, daha fazla kadın para kazanmak için dışarıda başka şeyler yapıyor. Bu kadınların elinden bu parayı almak için sermaye sahipleri, gerekli zekâlara gerekli yatırımı yapar! Nedir o? Saatlerce bilgisayar başında döt büyüten kadının, dötünü başını az zamanda hızla küçültmek için pozisyon alır.
Sarhan:…
Ben: Ben çalışıyorum. Para kazanıyorum. Bu yüzden spor yapamıyorum: benim kazandığım parayı benden almak için, bana fazla bir şey yapmadan daha sıkı bir karın sunmak zorunda olan bir ticaret piyasası var. Olmalı yani…
Sarhan: Dahilikle delilik arasında gidip geliyosun valla.
Bir sistem buldum. Varmış zaten de benim yeni haberim oldu. Şimdi buradan reklam yapmayayım. Bir alet. 30 dakika bir o tarafını bir bu tarafını veriyosun. Seni titreştiriyor. Bir buçuk saat spor yapmışsın gibi oluyor.
Şimdi ben buraya kayıt yaptırdım. Haftada üç gün gidicem. Görücez bakalım, teknoloji benim beklentilerimi karşılayacak kadar gelişmiş mi, yoksa hâlâ sıkı bir karın için, sularımızı kuyulardan çektiğimiz zekâ ve teknoloji ile hareket etmek zorunda mıyız…
Sarhan: Eğer 30 dakikada 1,5 saat spor yapmışsın gibi olacaksa, ertesi gün her yerinin et kesiği olması lazım, karnının falan acıması lazım.
Ben: …
Sarhan: Çünkü kas ağrısı yoksa o kas çalışmıyor demektir. Yani fena kandırılıyorsun demektir.
Bakalım ne olacak. Size haber veririm.
Herkese iyi haftalar…