Şimdi, sevgili okur, sana –zaten bildiğin- defalarca yazdığımız/duyduğun ama yine üstüne basa basa ifade etmemiz gereken bir şeyden bahsetmek istiyorum bu hafta. Lütfen dikkatle oku olur mu?

 

Benim hayvanlarla ilişkim insanlarla olandan daha iyidir. Yaz kış mama-su bırakırım, barınak yapmaya çalışırım. Bizim sitede de yavru kediler olur hep baktığımız, etraftan da bizlerin baktığını bildiklerinden getirip bizim adaya buldukları yavru kedileri bırakırlar, adanın çocukları sağda solda buldukları hayvanları alır getirir. Kapının önünde yaşayan sokak köpeklerimiz, sitenin içinde kedilerimiz, kirpilerimiz falan…

Benim de arabamın bagajında muhakkak mama olur, hem ada içinde hem dışarıda rastladığım hayvanları doyurmaya gayret ederim.

 

Bizim sitenin kedilerinin iç dış parazit aşılarını yaptırdım geçende, veteriner de kuru mama verin ki daha az yaşasınlar bu problemi dedi, ben öyle yapıyorum da çocuklar evden salam sucuk taşıyorlarmış bunlara. Siteden ufak bi oğlan 7-8 en fazla, yeni taşınanlardan galiba, çok net bildiğim bir çocuk değil. Yanında bir de ondan küçük, 6-7 yaşlarında bir kız. Ellerinde salam. İlk aklımdan geçen “hala salam yiyen çocuk var mı” oldu ne yalan söyleyeyim. Evde salam olmasını dahi tuhafsadım. Çocuklar, salam ellerinde kedilere doğru ilerlediler. Kedilere mi vereceksiniz dedim, evet dediler. Dedim ki, çocuklar kuru mama ile besleyelim de daha iyi olacak. Hani şu dostluk mamalarından falan alın isterseniz annelerinize söyleyin de. Çocuklar dedi ki, biz şimdi beslemek istiyoruz. Ben de dedim ki, tamam benim arabamın bagajında var mama, gelin vereyim.

 

Arabama doğru gidiyorum, bu ikisi de arkamdan geliyor.

 

Hani başından aşağı kaynar sular dökülür ya bir an.

 

Dedim ki bi dakika çocuklar. Önce hiç kimsenin ama hiç kimsenin kedi var, köpek var, mama var diyen ya da şeker var, çikolata var diyen kimsenin peşine takılıp gitmiyorsunuz böyle. Böyle olmaz. Bu çok yanlış. Siz burada bahçede bekleyin, ben mamayı getiriyorum, kimsenin peşine takılıp bir yere gitmiyorsunuz ve biri gel ben sana bir şey vericem diye sizi çağırırsa avazınız çıktığı kadar bağırarak kaçıyorsunuz.

 

Biraz daha büyükçe olan oğlan, “ama ben sizi biliyorum, siz hep kedileri besliyorsunuz” dedi. Ben de olsun fark etmez, beni de tanımıyorsun sadece arada sırada görüyorsun bu tanımak değil dedim. Kız “ben zaten burada misafirim” dedi. Ben de dedim ki, yani sen beni hayatında ilk defa görüyorsun o zaman gel dediğimde niye geliyorsun?”.

Çocuklara kısa bir nutuk çekip asla yabancılarla konuşmamaları, onlarla bir yerlere gitmemeleri gerektiğini anlattım.

 

Geçen yine adanın içinde karma aşı yaptırdığım kedi iyi mi, ateşlendi mi, ne durumda diye aranırken bu ufak oğlanla karşılaştık. “Kedileri mi arıyosun? Şurda” diye yanıma geldi sosyal velet.

-Niye aradın kedileri?

-Aşı yaptırdım birine, veteriner ateş yapabilir dedi de bi bakayım dedim

-Aaaa veterinere mi götürdün?

-Evet

-Ben hiç veterinere gitmedim biliyo musun, çok merak ediyorum veteriner nasıl oluyor, içerde başka hayvanlar da oluyor mu? Beni de götürür müsün bir dahaki sefere?

-………. Hayır, götüremem, ben sana yabancılarla hiçbir yere gidilmeyecek demedim mi hem daha yeni?

-Niye?

-Çünkü yabancı biri seni alıp götürebilir, veterinere götürücem der, yavru kedi maması var der seni alır götürür

-Ama beni niye alsın ki? Beni alıp götürüp ne yapacak?

 

Sevgili okur….

 

Çocukların dünyasında kötülük yok. Kötülük yok… Hakikaten melekler…

 

-Seni alıp kaçırabilir

-Neden kaçırsın ki?

-Çocuğu olmayan birisine satabilir, sokakta dilendirip senden para kazanabilir

 

İşin pis tarafı sevgili okur. Bu benim çocuğum değil. Çocuk başkasının. Başkasının çocuğunun tertemiz dünyasını ona bir zarar gelmemesi için ne kadar kirletebilirim ya da buna hakkım, yetkim var mı onu da bilemiyorum, böyle de saçma bir durum.

 

-Senden bir şey istiycem ben

-Nedir?

-Bu akşam eve gittiğinde annenle babanı karşına oturtacaksın ve diyeceksin ki, tanımadığımız insanlara neden güvenmemeliyiz, biri beni kaçırır mı, niye kaçırır, tanımadığım biri beni çağırırsa neden gitmemem lazım… Bunları annenle babana sormanı istiyorum, sınav yapıcam seni bir daha gördüğümde.

-Anlaştık

-Bir şey daha var, annene bir veterinere gitmek istediğini, içeriyi çok merak ettiğini bu hafta sonu mutlaka seni götürmesini istediğini söyle tamam mı?

-Tamam

-Bir yere gitmek istediğinde bunu annene babana söyleyeceksin onlar yapacak, başkası değil. Anlaştık mı?

-Anlaştık!

 

Eve geldim. Benim oğlan derse gömülmüş, o da en az benim kadar hayvansever. Ders arası ona anlattım konuşmaları.

 

-Sen de biri yavru kedi var derse peşine takılıp gitmeyeceksin

-….. bana şeker var çikolata var derse yemezler de anne, biri derse ki şurda yavru kediler köpekler… ne bileyim sıkışmışlar, çıkamıyorlar, yaralılar falan …. Giderim yani

-Ya seni öldürürüm, bak gebertirim seni, nereye gidiyosun be? Deli misin?

-Sakin

-Sen veteriner misin? İtfaiyeci misin? Sana ne? Bak yemin ediyorum Atahan! SAKIN!!! Hiçbir yere gitmiyorsun. Sıkıştıysa da, hastaysa da ararsın beyaz masayı onlar ne yapacaksa yapar ya da beni ara. Kimseyle bir yere gitmiyorsun, kaç yaşında olursan ol

-Tamam

-Duymadım!

-TAMAM! TAMAM!

 

Tatmin oldum mu? Hayır! Hala sağ gözüm seğiriyor…

 

Deliricem valla…

 

Sevgili okur çok temkinli, çok dikkatli, çok uyanık olmak lazım. Bizim kendi sapığımız manyağımız yetmezmiş gibi üçüncü dünya ülkelerinden ne kadar işe yaramaz (çok üzgünüm) kendi ülkesinde tutunamamış suçlusu, bilmemnesi varsa hepsi burada. Adam kızı bir yerden itip, düşürüp, belini, kırıp tecavüz ediyor Moğolistanlı çıkıyor, 10 yaşında çocuğa tecavüz ediyor Pakistanlı çıkıyor, kıza sarkıntılık ediyor Afgan çıkıyor…

 

Bunu “ırkçı söylem” manasında söylemiyorum yemin ederim. Dedim ya baştan “bizim sapığımız manyağımız yetmez gibi bir de bunlar” diye…

 

Hakikaten ne saflığın, ne şuursuzluğun ne de üfürükten aşırı hümanistliğin zamanı değil.

 

Akıllı ve uyanık olmak, çocukları korumak lazım. Çocukları da kendimizi de korumak zorundayız bu kesin. Ama çocukların dünyası o kadar temiz ki… Bu çocuk hiçbir şekilde ikaz edilmemiş belli. Ailesi ne düşünmüş bilmiyorum, tanımıyorum ama ilk rastlaşmamızda annesiyle kısa bir konuşma yapacağımdan şüpheniz olmasın. Çünkü, nasıl bir rahatsızla aynı sitede oturduğunu kendisinin öğrenme zamanı geldi. Oğluna desem ki gel veterinere götüreyim arabaya binip gelecek benimle.

 

Olacak şey değil!

 

Diyeceksiniz ki sen kadınsın.

 

Ben de diyorum ki suçluların suç ortaklarının hangi cinsiyetten olacağını bilebilir miyiz?

 

Bilemeyiz değil mi?

 

Ne olur, ne olur… Çocuklara dikkat edelim, kendimizinkini de başka çocukları da ikaz etmekten, kollamaktan geri durmayalım.

 

Çocukları da koruyamazsak neye yararız başka bilemiyorum…

 

Huzur içinde geçireceği bir hafta dilerim herkese.