Okullar açılıyor sevgili okur. Ben çocuklar adına pek mutluyum. Çocuklar da mutlular farkındasın değil mi? Okula gitmeyi özlemişler. Muhtemelen dünyada son iki senede en az okula giden çocuklardan oldu bizim çocuklar. Ben oğlumu böyle bezmiş halde ekran karşısında görmekten büyük üzüntü duyuyordum açıkçası. Okul başlıyor çocuk sandalyede ekran karşısında, okul bitiyor dershane başlıyor çocuk aynı sandalyede ekran karşısında, hocası ile DALF çalışması başlıyor aynı sandalyede ekran karşısında, arkadaşlarıyla muhabbet ediyor sandalyede ekran karşısında… Sandalyeler çöktü yav. Gözler kaç numara oldu…
Rezillik…
Neyse geçmiş gitmiş olsun inşallah ne diyeyim. Oğlumuz (bizim gibi) iki doz Biontech aşısını oldu. Yarın itibariyle okuluna başlayacak tekrar. Umuyorum okula giderek mezun olmak nasip olur yani.
Rezalet.
Neyse.
Bu sene üniversite hazırlık olayları da başlayacak tabii. Elbette kolay olmayacak. Geçen seneden mezuna kalanlar, barajı geçemeyen 1.5 milyon ve artı bu sene girecek olanlar derken sanıyorum 3-4 milyon çocuk sınava girecek.
Ve bakalım olaylar nasıl gelişecek.
Hiçbir sene bir sene önceden daha iyi olamayacağını bunca yıllık öğrencilik-velilik-sınav tecrübelerimizle biliyoruz. Tam daha kötü ne olabilir, daha saçma ne yapabilirler dediğimiz zaman dahi daha kötüsünün olabileceğini yaşadık gördük. Bu bağlamda sınav sistemine de sorulara da gayet temkinliyiz. Tam sınava girecekleri gün yüz bin Arap’ı sınavsız yerleştireceklerini öğrenebiliriz, sınav soruları çok önceden belli vakıfların grupların eline geçebilir, hatalı soru çıkabilir, sınav güzergahında yangın çıkabilir, deprem olabilir…
Hayır çağırmıyorum, bu ülkenin gençleri biraz böyle bir hayata mahkum onu biliyorum. Bakalım bizim seneye ne gibi maceralar denk gelecek. Yaşayıp göreceğiz. Allah bugünümüzü aratmasın ne diyeyim. Oğluma inancım tam, öğrenci olarak üstüne düşeni yapıyor ama sisteme inancım sıfır.
SIFIR!
Bu sebeple B – C ve hatta D planları ile ilerliyoruz.
Ne yapacan? Ne ya pa can?
Sen plan yaparken Tanrı gülermiş….
Neyse, bekleyip görelim.
Yeni eğitim öğretim yılı hepimize hayırlı uğurlu olsun. Allah hepimizin çocuklarına iyi yazılar yazsın. Geçen sene sınava girip üniversiteye yerleşen çocuklarımız inşallah iyi okusunlar, girdikleri bölümlerden memnun kalsınlar. Mezuna kalanlar sakın canınızı sıkmayın. Eskidendi o, acelesi vardı herkesin. Gençler bir an önce okula girecek, bitirecek, hemen askere gidecek, hemen bir işe girecek, hemen bir evlenecek, hemen çocuk olacak….
Böyle değil hayat artık. Hiçbir aceleniz yok, zamanınızın, gençliğinizin tadını çıkarın, öğrenciliğinizi mümkün olduğunca uzatın. Hazırlık varsa okuyun. İstediğiniz yer olmadıysa tekrar deneyin. Diyelim bir yerde okuyorsunuz ama hayal ettiğiniz gibi çıkmadı, tekrar sınava girin ve bir başka bölüme geçin. Bunlar 17-18-19-20 yaşlarında yapılacak zaten, ne zaman yapılacak? Deneyin, deneyimleyin, oyalanın, sallanın, uzatın. Anneler babalar sizi dünyaya getirdi madem eşek gibi bakacak, bakacağı kadar çocuk yapacak herkes! 1 sene 2 sene hayattan ne az zaman, 18-19 yaş tekrar başlamak, bir daha denemek için ne kadar güzel yaşlar. Bu yaşları telaşla değil uzatarak yaşayın.
Önce sizin sağlığınız ve mutluluğunuz önemli bunu sakın unutmayın.
Bencil olun.
Önce kendinizi düşünün.
Güzel bir hafta diliyorum bu ülkenin yorgun gençlerine ve sonra bizlere.
XXX
Not: Yazılarımla yeni tanışanlar için bu not (bu notu zaman zaman ekliyorum araya mecburen). Ben yazılarımı konuşma diliyle yazıyorum. Bu çok uzun yıllardır bu şekilde. Newsweek Türkiye’de köşe yazıyordum orada da böyleydi, Hürriyet’te yazıyordum orada da böyleydi, hep böyle oldu. Bu yeni bir durum değil siz benim yazılarımı yeni okumaya başladınız sadece. Bu sebeple “yapıcam değil yapacağım” diye bana düzeltme göndermekle uğraşmayınız, o benim için yaklaşık 18 senedir “yapıcam”.
DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:
www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com
Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)