Sevgili okur bu hafta da –bahsedecek çok konu olduğu zamanlarda yaptığımız gibi- parça parça yazışalım, anlaşalım, ne dersin?

 

TEOG:

MEB’den beklenen açıklama geldi. Twitter’da resmi hesaplarından yaptıkları açıklamayı özetliyorum.

1) Mevcut TEOG’da sınava girmek mecburi idi, evine en yakın devlet okuluna gidecek çocuk da “bıdıbıdı koleji”ne gidecek çocuk da, iddialı bir okulu isteyen çocuk da sınava girmek zorundaydı.Şimdi iddiası olmayan sınava girmek zorunda değil.

2) Sınava girmeyen öğrenciler adreslerine en yakın okula yerleşecekler. Başvuruda karşılarına 5 seçenek çıkacak, bundan birini seçecekler.

Şimdiki Kısmı MEB’in kelimelerini birebir kullanarak yazacağım.

3) “NİTELİKLİ OKULLARI HEDEFLEYENLER MERKEZİ SINAVA GİRECEKLER. DİĞER ÖĞRENCİLER EVLERİNE YAKIN 5 OKULDAN BİRİNE YERLEŞECEKLER.”

4) “SINAV YAPACAK NİTELİKLİ OKULLARI MAYIS AYINDA AÇIKLAYACAĞIZ. BU SINAV HAZİRAN’IN İLK HAFTASINDA OLACAK”

5)Yabancı okullar da isterlerse kendi sınavlarını yapacaklar, isterlerse bu sınav sonucuna göre alabilecekler.

6) Sınav 2 bölüm, 1 oturum, 60 soru, 90 dakika olacak.

 

Çok şükür çocukların üzerinden sınav stresi kalkmış gerçekten. Geriye tek bir stres kalıyor, çocuğunuz nitelikli okulda okuyan nitelikli bir öğrenci mi olsun, niteliksiz bir okulda okuyan niteliksiz bir öğrenci mi olsun buna karar vereceksiniz. MEB’in açıklamasından çıkan bu.

 

Şu açıdan güzel olmuş

• Gerçekten bir varlık gösteremeyecek çocuklar gereksiz sınav stresi yaşamayacak, sınav günü kalabalık da yapmayacak, evlerinde oturup tabletleriyle oynayabilirler.

Şu açıdan fena olmuş;

• Sınava girecek çocuklar 6.-7.-8. Sınıf müfredatlarından mesul olacaklar.

Zannederim mantığı “sen nitelikli bir okulda okuyabileceğini düşünecek kadar kendine güveniyorsan, al sana son üç senenin müfredatı! Çözebiliyosan buyur oku. Yok, çözemiyosan zaten yerin niteliksiz okul.”

 

O “nitelikli okul, niteliksiz okul” açıklaması var ya, o işte Türkiye’nin gerçeği aslında da, biz söyleyince antipatik geliyordu. Bakanlık söyledi, şahane oldu. Elbette her okul bir değil. Aksi söz konusu olabilir mi?

 

Bu vesileyle “Ayy TEOG kalktı” diye sevinen velilere hayırlı uğurlu olsun diyorum. Niteliksiz okula da çocuk yollasalar, çocukları nitelikli bir okul da kazansa, hayırlı uğurlu olsun.

 

TÜYAP

Yılın en büyük kitap fuarı başladı biliyorsunuz. Şahane geçiyor. Cumartesi günü ben de oradaydım ve Allahım seviyeli okurla bir araya gelmek ne kadar güzel bir şey Yarabbim. Benim okurlarım hakikaten çok şahane insanlar. Sizlerle bir araya her geldiğimde, her tanıştığımızda, her konuştuğumuzda aynı şeyi düşünüyorum, dönüşte Sarhan’a aynı şeyi söylüyorum. Benim şahane, zeki, esprili, pırıl pırıl, inanılmaz seviyeli, kaliteli bir okur grubum var. Çok başkasınız, iyi ki varsınız, iyi ki geliyorsunuz. Vallahi sizlerle tanıştıkça umutla doluyorum. İnsan bazen okurları sadece sosyal medyadaki troll tipler gibi zannediyor ama siz bir geliyorsunuz fuarlara, bütün ruh halim değişiyor. Çok teşekkür ederim. Her birinize ayrı ayrı hastayım. 8 Kasım Çarşamba saat:13:00 ve 11 Kasım Cumartesi saat: 16:00’da ben yine fuarda olacağım. Arada da sıklıkla gidip geleceğim ama ona tam saat gün veremiyorum, hafta içi yoğunluk durumlarıma göre ayarlıycam ama elbette elimden geldiğince YİTİK ÜLKE YAYINLARI standımızda olucam. Yerimiz 2. Salon, 2503B

 

Bu arada BOYUT KOLEKSİYON KİTAPLARI salon 3/3302’de. Boyut’un koleksiyon kitaplarının ne kadar afilli olduğunu biliyorsunuz, bilmiyorsanız da bir bakıp tanışmak için fuar şahane fırsat.

 

İSTANBUL MARATONU

Bu yıl 39.’su düzenlenecek olan Vodafone İstanbul Maratonu’na ben de katılıyorum. İsteyen istediği STK, dernek, yardım kuruluşu, vakıf için koşup yardım toplayabiliyor veya farkındalık oluşturabiliyor. Ya da sadece koşmak da mümkün, illa bir şeye hizmet etmek gerekmiyor, sadece spor aşkına da koşulabilir. Ben düşündüm ve bu koşuyu sokak hayvanları için, onlara ithafen yapmak istedim. Amacım sokak hayvanlarına dikkat çekmek. Sizlerden para değil, sokak hayvanları için yaz-kış demeden kapı önüne mama ve su bırakmanızı rica ediyorum. Bir de sokak hayvanlarına mama bırakan, onlara bakmaya çalışan, kedi evi yapan, karda kedileri apartmana alan insanlara eziyet etmemenizi umuyorum. Yani mümkünse sokak hayvanlarına beraber bakalım, mümkün değilse lütfen bakanları rahatsız etmeyelim. Yok daha fazlasını yapmak isteyen varsa;

YEDİKULE HAYVAN DOSTLARI DERNEĞİ’ni sosyal medyadan takibe alıp onlara bağış yapabilirsiniz.

www.yhdd.org.tr

 

Maraton esnasında olan biteni, Yedikule Hayvan Barınağından aldığım tshirt’ü, koşuyu, ortamı, köprü geçişini, o hengamede mümkün olduğunca instagram hesabımdan paylaşmaya gayret edeceğim, isterseniz bakabilirsiniz. Buradan zamanında yazdığım “tayt” yazıma bir gönderme olarak, beni taytla görmek için şahane fırsat (sesli güldüm). Ama ben gayet profesyonel, outdoor, permormans giysisi giyeceğimden o yazıda kastettiğim maraz olmayacak “raad olun”.

 

Kışa hareketli girdik. Böyle de geçer umuyorum.

 

Görüşmek üzere sevgili okur.

 

İyi ki varsın, iyi ki arada gelip yüzünü gösteriyorsun… Cidden…