Merhaba sevgili okur. Bir süredir yoktum biliyorum. Hayat bazen yapıyor bunu insana. Elin ayağın kuruyor. Ben -sanılanın aksine- duygularını paylaşmakta çok ama ÇOK zorlanan bir insanım. Kuruyup kalıyorum. Böyle…
XXX
Son zamanlarda çok fazla konuda tartışma var değil mi? Gündem yine hayli hareketli. Aşılar ve rektörler ve fiyatlar ve yasaklar ve zamlar, şiddetin her türlüsü, okullar, ötv…
Olaylarrr, olaylaarrr, olayylaarrrr…
Hayata karşı halim Müge Anlı’da tam ortada oturan adli tıp uzmanı profesör doktor gibi. Ne desem boş, böyle bakıyorum olan bitene. Etrafımda bir kargaşa, herkes bir şeyler anlatıyor ve benim tek derdim hayvanları korumaya dair yasalar. O da çıkmıyorsa bir türlü, ben neye uğraşıyorum ki? Suratımda anlamı meçhul tuhaf bir tebessüm ile oturuyorum öyle. Ellerim kucağıma düşmüş kalmış, böyle bakıyorum.
Ne desem boş, kelimeler anlamsız…
Her şey boş aslında, her şey anlamsız.
Kendimi bazen yeterince gelişmemiş bir türle hapis gibi hissediyorum.
Hayır bunalımda değilim sevgili okur, endişe etme.
XXX
Dizi fragmanlarına denk geliyorum da, bu Türk dizilerindeki adamlar neden öyle? Hep bi siyah takım elbise, hep bi yaka bağır açık, hep bir dertli derin bakışlar. Netflix’te kız kıza öpüşüyorlar diye pek bir dert edenler bu durumdan rahatsız olmuyor mu? Neden olmuyor acaba? Kızlar bu dizilerdeki adamların gazıyla nerde it kopuk onun peşinde. Sonra camdan “düşen düşene”… İş mi peki? Zannediyor ki karşısındaki adam o dizideki ağır abi. Böyle zannediyor olmalı. Yoksa bu garip adamların etrafında peşinde neden dolaşsınlar ki? Sonra hep beraber üzülüyoruz değil mi o akıbetlere? O zaman bu hırtlık müessesesi geçer akçe gibi pazarlanmamalı mı acaba? Gökkuşağı renklerinden rahatsız olup da bundan olmamak niye? Gerçi kime ne anlatıyoruz değil mi? Ne yazık ki böyle.
XXX
Amerika kongre binasının zapt edilmesi mevzusu pek yazıldı, çizildi, ilgi çekti bu hafta. Orada eğrisi doğrusu bulur sen kendi derdine yan ey vatandaş. Kendini rahatlatmak için dünyanın diğer ucundaki olaylarla “ay herr yer aynı” diye oyalanma. Orada 4-5 yıllık bir sulanma söz konusu. Kemikleşmiş, habis bir durum yok. Orada eğrisi doğrusunu bulur, sen kendi derdine yan. “Ay senatoya konfederasyon bayrağı ile girmişler”. Boğaziçi’ne nasıl girdiler? Bu konuda fikrin var mı mesela? Geç bunları bence bekleme yapma.
XXX
Yasaklarla ne durumdasın? Ben serbest olduğum her saatte canım ne istiyorsa yapıyorum. Suratımda N95 maske cebimde fısfıs kolonya, öyle yaşamaya alıştım. Aşı -bana denk gelirse bir gün- olucam. Anten olacağımı düşünmüyorum ve velev ki olursam da olurum, nedir yani? Kazık kakacak değiliz değil mi? Biraz da anten olarak devam ederiz hayata. Yok çip takacaklarsa da taksınlar. Biraz benimle takılıp sokak hayvanları konusunda bilinçlenirler kimse o çipçiler. Keşke taksalar. Keşke taksalar da benim gözümden sokaklarda hasta, aç, yaralı hayvanların halini görseler kimse o birileri. Belki insafa gelip yardım ederler.
Gereksiz komplo teorileriyle kendini yorma sevgili okur. İyi bir doktor belle kendine herkesin güvendiği bir doktor vardır illa. Akraba olabilir, aile dostu olabilir bu. Onunla konuş. Abidik gubidik sosyal medya paylaşımlarından değil doktorun önerisinden yola çıkarak hareket et. Bence.
XXX
Bu arada sosyal medyanın gereksizliği, boşluğu, nasıl bir vakit kaybı olduğu, hiçbir işe yaramadığı konusunu bu iki haftada birebir deneyimledim. Böyle boş bir şey olamaz. Akrabalarla ve yakın dostlarla kontak halinde kalabilmek hariç bir b*ka faydası olmayan bir şey. Kesin.
XXX
Bu hafta sana kısa bir ruh hali, bakış açısı özeti geçtim sevgili okur. Haftaya kayda değer bir gündem olursa daha detaylı yazışırız.
Güzel bir hafta dilerim.
XXX
Not: Yazılarımla yeni tanışanlar için bu not (bu notu zaman zaman ekliyorum araya mecburen). Ben yazılarımı konuşma diliyle yazıyorum. Bu çok uzun yıllardır bu şekilde. Newsweek Türkiye’de köşe yazıyordum orada da böyleydi, Hürriyet’te yazıyordum orada da böyleydi, hep böyle oldu. Bu yeni bir durum değil siz benim yazılarımı yeni okumaya başladınız sadece. Bu sebeple “yapıcam değil yapacağım” diye bana düzeltme göndermekle uğraşmayınız, o benim için yaklaşık 17 senedir “yapıcam”.
DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:
www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com
Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)