Hiç ummadığın bir anda sevgili okur, sokakta yürürken ya da bir yerde otururken yanına bir kedi veya köpek gelip sana bir şeyler anlatmaya çalışıyorsa, bil ki aç olduğunu söylüyordur.
Açtır.
Neden mi?
Hiç edebiyat yapmadan, sözü uzatmadan, süslemeden, duygularını çimdiklemeye gözünden yaş getirmeye çalışmadan (ki yapabilirim) dümdüz ve net bir şekilde sana durumu anlatacağım. VE unutma! Bunlar bugünkü kurlar ve rakamlarla, çok değil birkaç gün içinde yine zam gelecek!
En ucuz mama temizmama.com’da satılan Micho isimli mama sevgili okur. Bu mamanın da 15 kilosu 450 lira. 15 kilo mama alıp etrafındaki sokak kedilerini beslemeye çalışsan sana yeteceği süre (iyi niyetli bir tahminle) 20 gün. Yani yirminci güne geldiğinde ikinci 15 kiloyu açman lazım. Biliyoruz ki söylüyoruz!
Yani basit bir hesapla ayda 22,5 kilo mama dağıttığın takdirde ödemen gereken aylık mama parası: 675 lira.
En iyi ihtimalle!
Ve bir sonraki siparişin esnasında fiyatın yine yükseldiğini göreceksin.
Yanında yörende gözleri hasta kedi görsen Tobrex göz damlası alıp damlatayım desen: 75 lira.
Belediyeyi çağırsan (ilçe veya büyük şehir fark etmez) diyorlar ki tutun, kafese koyun biz gelip alalım. Her sokak kedisini de tutamıyorsun ki, öyle kolay değil. Hayvan hastaysa hele hiç yaklaştırmıyor kendine. Veteriner çağırsan başlı başına bir olay!
Evde kendi kedin varsa bu harcamayı kendi kedine yaptığından hariç yapman gerekiyor. Benim kedim kronik kabız. Kendisini sokaktan sahiplenmiştim, bağışıklık sistemi sağlam aslında, sokakta var olmayı becermiş bir kedi ama sindirim sistemi arızalı. Kullanmamız gereken mama veterinerlerde satılan gastrointestinal mamalardan. Bunu kullanmazsak kabız oluyor ve hayat ikimiz için de kabusa dönüşüyor. Bu mamanın bugünkü kurla 4 kilosu 875 lira. Evet doğru duydunuz.
Kabız kediler için yaş mama öneriliyor. En ulaşılır mama Felix, poşeti 8,25 lira. İçinden 85 gr mama çıkıyor yarısı jel zaten.
Sitede baktığımız kediler arasında çok yaşlı bir kedi var. Arka dişler gitti kuru mama yerken çok zorlanıyor, ona da kimi zaman tavuk haşlıyoruz kimi zaman yaş mama veriyoruz. Çünkü gözümüzün önünde hayvanın ağzında diş kalmadığı için açlıktan ölmesine izin verecek değiliz değil mi?
En basit kedi kumunun 5 L’si 40 lira. Az gibi geliyor olabilir ama değil. Kedi buna işeyip sıçıyor sen döküyorsun. Hızlı tükenen bir şey.
Kapını kapatıp sadece kendi hayvanına bakacaksan dahi çok ciddi bir masraf ama evine hayvan alan bir insan genellikle hayvan sever olduğundan (gerçi her zaman değil, sırf kendi hayvanını seven ruh hastası sayısı da az değil) sokaktaki gariban hayvanlara da bakmaya çalışıyoruz.
Ve bu her geçen gün zorlaşıyor, sayımız azalıyor, çünkü insanlar bunu devam ettirmekte maddi anlamda güçlük çekiyor. Bir kediye veya köpeğe mama veya su verdiği için kavgaya, azara, itilip kakılmaya, dövüşe, polise şikayet edilmeye, aklınıza gelebilecek her türlü tehdit ve tacize direnen hayvan severler ekonomi karşısında gücünü yitiriyor.
Hayvanların mamalarına eklenen KDV oranı düşürülsün, hayvan severler sokaktaki, hayvanları da besleyebilsin diye bir kampanya başlatıldı.
Ve ne oldu?
Söyleyeyim ne oldu! En iyi müdafaa saldırıdır oldu. Haa, siz misiniz sokak hayvanlarını gündeme alıp hükümetten bu konuda talepte bulunan, toplatalım bütün sokak hayvanlarını da görün gününüzü oldu. Hayvan severler KDV imiş ÖTV imiş vazgeçti, sokak hayvanları toplanmasın da lanet olsun bırak noktasına geldi. Hatta sokak hayvanlarını bunların gündeminden düşürelim de zavallı hayvanlar barınaklara kapatılıp ölüme terk edilmesin diye KDV konusu aynen kapatıldı.
Öyle olmadı mı?
Yani sevgili okur. Sokakta yürürken veya bir yerde otururken yanına bir kedi veya köpek gelip sana bir şeyler anlatmaya çalışıyorsa bil ki AÇ.
SANA AÇIM DİYOR!
Yani salak salak foto çekip story atmaya çalışmak ya da sevgiline ‘ay çokh tatlııııı dimiiii’ diye “baby girl talk” yapmak yerine tabağında ne varsa bir parça koy önüne. En yakın marketten, bakkaldan bişi al ver.
Çünkü ekonomik koşullar altında ezilen, işsiz kalan, kendi karnını zor doyuran kitle arasında ne yazık ki hayvan severler de var. Keşke Allah hayvan sevmeyenlerden alsa rızkını da ömrünü de ve hayvan severlere verse. Keşke! Kendinden başka bir canlı türüne fayda sağlamadan böyle sadece yiyip içip sıçarak yaşayan bir nevi boru, bir nevi tüp insanların oksijen israfına lüzum var mı? Bence yok.
Dolayısıyla, dışarıda gariban sokak hayvanlarına bakmaya çalışan insanlar azalıyor. Hayvanlar aç ve mağdur. Elinin değdiği hayvana elin değdiği kadar yardım et sevgili okur.
Yap bunu!
Bunu biz yapmazsak yapacak başka kimse yok unutma!
Vicdan ve merhamet dolu bir hafta dilerim.
XXX
Not: Yazılarımla yeni tanışanlar için bu not (bu notu zaman zaman ekliyorum araya mecburen). Ben yazılarımı konuşma diliyle yazıyorum. Bu çok uzun yıllardır bu şekilde. Newsweek Türkiye’de köşe yazıyordum orada da böyleydi, Hürriyet’te yazıyordum orada da böyleydi, hep böyle oldu. Bu yeni bir durum değil siz benim yazılarımı yeni okumaya başladınız sadece. Bu sebeple “yapıcam değil yapacağım” diye bana düzeltme göndermekle uğraşmayınız, o benim için yaklaşık 18 senedir “yapıcam”.
DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:
www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com
Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)