Bu hafta ruh sağlığı yerinde olmayan insanlarla verdiğimiz mücadeleye bir örnek sunmak istiyorum sevgili okur. Yine ilginç bir vaka ile karşı karşıyayız.
Sitemize omurilik felçlileri derneği için kapak toplama kutularından geldi. Birlikte kapak biriktirmeye çalışıyoruz, biliyorsun mevzuyu. Kutu kapak toplama kutusu, üzerinde kocaman “Omurilik Felçlileri Derneği için kapak toplama kutusu” yazıyor ve birileri içine sürekli çöp atıyor. İnanılır gibi değil, sigara izmaritinden bebek bezine saçma sapan çöp dolmuş içi, şok olduk görünce.
Bunun üzerine güvenlik içini boşalttı, ağzını daralttı, üzerine kapak dışında bir şey atmayın, çöp atmayın yazdı, az öteye de bir çöp kutusu daha koyuldu ve birisi ısrarla içine boş sigara kutusu vs, çöp atmaya devam ediyor.
Neden?
İnsan bunu neden yapar?
İlerde çöp var, üstünde yazı var, ağzı daraltılmış durumda çöp atılamasın diye, yine de neden çöp atar insan kapak toplama kutusuna?
Bilmiyorum, ya zekasında bir sıkıntı var ya ruh sağlığında. Çünkü ya anlamıyor ya inadına yapıyor.
İnsanlar neden böyle? Neden sevimsizler? Bu kadar çabayla kedi, köpek, kış falan eğitiyorsunuz biliyorsunuz. Pati veriyorlar, terlik getiriyorlar ne bileyim, sizi gagalamadan ağzınızdan mama alıyorlar, belli kelimeleri tekrarlıyor veya belli kelimeleri duyduklarında takla atıyorlar falan.
Yani hayvan eğitiyorsunuz insan eğitemiyorsunuz neden böyle?
Neden sevimsiz insanlar?
Eskiden insanlarla ilgili şeyler beni üzer, endişelendirir, huzursuz ederdi. Eskiden ben insanlara yardım etmek için çok uğraşırdım salak gibi. Şimdi saldım gitti. Hayvanlar için uğraşıyorum, çok daha fazla işe yarıyor.
Hayvanlar size kıskançlık, kötülük, hasetlik yapmıyor. Size karşı haris hisler beslemiyor. Severseniz, ilgilenirseniz, bakarsanız size iyi davranıyor, dedikodunuzu yapmıyor, sataşmıyor, sürtüşmüyor. Hayvanlar şahane canlılar, doğa şahane. Çiçekler, ağaçlar, kediler, köpekler, kuşlar, kirpiler şahane. İnsanlar ise çok işe yaramaz.
Bana göre sevgili okur insanoğlunun bu kadar şahane bir gezegende olması çok yanlış olmuş. Allah tam olarak ne planladı bilemiyoruz tabii ama şunu söyleyeyim bu gezegeni ve içindeki birbirinden güzel canlıları bir kanser gibi çürütüyor, yiyor, yok ediyor insanlar.
Çok yanlış, olmamamız gerekiyordu.
Olmadığımızı düşün sevgili, okur. Mal gibi bizlerin olmadığını ve bu gezegendeki doğal yaşamın nasıl şahane gelişeceğini düşün. Denizlerin, derelerin, göllerin şahaneliğini, bozulmayan iklim dengelerini, hayvanların bitkilerin çeşitliliğini düşün.
Dünyayı mahveden biziz.
Biz bu gezegenin kanseriyiz.
İnsanları sevmiyorum. Üzgünüm, bitti benim insan sevgim, buraya kadarmış.
Doğaya ve hayvanlara olanları gördükçe de daha çok uzaklaşıyorum.
Böyle olaylar da tüy dikiyor işte. Nasıl bir insan üzerinde Omurilik Felçlileri Derneği yazan bir kutunun içine çöp atar? Nasıl bir fıtrat bu?
“Hiyvinliri insinlirdin çik sivinliri inliyimiyirim” diyen bir kitle var ya,
Ben insan sevmeyi anlayamıyorum artık mesela.
Hala insan sevebiliyor olmayı…
Ne gereksiz.
Kendi kendinize kalabildiğiniz, doğayla iç içe, az kalabalıklı bir hafta dilerim.
***
Not: Yazılarımla yeni tanışanlar için bu not (bu notu zaman zaman ekliyorum araya mecburen). Ben yazılarımı konuşma diliyle yazıyorum. Bu çok uzun yıllardır bu şekilde. Newsweek Türkiye’de köşe yazıyordum orada da böyleydi, Hürriyet’te yazıyordum orada da böyleydi, hep böyle oldu. Bu yeni bir durum değil siz benim yazılarımı yeni okumaya başladınız sadece. Bu sebeple “yapıcam değil yapacağım” diye bana düzeltme göndermekle uğraşmayınız, o benim için yaklaşık 17 senedir “yapıcam”.
DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:
www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com
Instagram:mehtaperel
Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)