O kadın “gelirken ekmek al” dedi mi kocasına?

Yaşadığımız kasabanın tek şeritli ara yoluna girmemle, ayağımı yavaşça gazdan çekiyorum. Dışarısı serin ama yine de penceremi açıyorum. Sonbahara ait masumiyet tenime dokunsun, saçlarımı sevsin… Az sonra, sol tarafta kütüphaneyi göreceğim. Bu kasabaya ilk geldiğimde –çok seveceğimi tahmin ettiği için belki- belki de bana dost olsun diye, taze kocamın bana ilk gösterdiği yere. Bugün hala […]

Mavi diye deniz mi sandın?

Cumartesi günü gazetede bir haber okudum ve nihayet beyin ölümüm gerçekleşti. Artık siz sağ ben selamet. Zaten cezai ehliyetim yoktu ancak kafatasımın içinde hayatta kalmayı başarmış bir parça lobu da gazetenin üzerinde bırakmamla hep hayalini kurduğum durum gerçek oldu. Artık gerçekten, hiç kimse beni yazdıklarımdan ve söylediklerimden sorumlu tutamaz. Çünkü ben yokum aslında! Bir ilaç […]