Evini, eşyalarını ilk günkü gibi muhafaza edebilenlerden mi yoksa hızla perişan edenlerden misiniz? Hızla mahvedenlerden olmanızı diliyorum, çünkü yalnız olmak istemiyorum bu konuda…
Böyle bir şey olamaz…
Evde dolanıyorum, su makinesinin üstü çizik. Nasıl olabiliyor böyle bir şey mesela? İnsan tam olarak ne yaparken su makinesini çizebilir? Yalvar yakar “en iyisi olsun, en iyisi olsun” diyerek taktırdığım ve ciddi para ödediğim banyo aynasının sırları dökülmüş, parke kabarmış, boya zaten mahvolmuş, duvar köşeleri kırılmış, koltukların bir kısmı kedinin gazabına uğramış.
Hadi, kedi olayı tamam. Bizim kedi günün bir kısmını dışarda geçirdiğinden tırnaklarını kestirmiyoruz ve perişan etti belli yerleri ama bir kedi olmasa da hiçbir şey dayanmıyor ki…
Geçen nasıl sinir olduysa dır dır söyleniyorum evde;
Ben: Kendime bir stüdyo daire tutucam ben. İçeriyi böyle pırıl pırıl, minimalist ama böyle ışıl ışıl döşiycem. Böyle örnek daire gibi de saklıycam, bir yerine bir şey olmadan muhafaza edicem, kimseyi de sokmıycam oraya.
Sarhan: Sen girecek misin?
Ben: Ben giricem, temizliycem kendim, kendi bildiğim gibi, kadın da almıycam içeri, ona çarptı bunu devirdi de yok. Sonra şöyle ilişicem kenara, bir kahve içicem şıkır şıkır evime bakıp. Sonra her şeyi yerli yerine bırakıp, kapısını kitleyip çıkıcam. Öyle cillop gibi saklıycam orayı.
Sarhan: Ne işine yarayacak öyle, kullanamadıktan sonra?
Ben: Kullanılmayacak ama bozulmayacak da… Sinir oluyorum bozulduğu zaman
Ev tabii, en azından bizim için bozmadan muhafaza edebildiğimiz bir alan değil. Biz bozuyoruz sevgili okur ve çok da hızlı yapıyoruz bunu. Mutfak tezgahım değişti, hayli de iyi ve emsallerinin çok üstünde bir tezgah yaptırdım, üçüncü hafta üstü bıçakla kesilmişti, kim kesti muamma. Gerçekten muamma. Kimse ben kestim demiyor ama biri kesmiş tezgahı işte. Bir yer aydınlatmamı temizlik esnasında yardımcım kırmıştı. Yenisini aldım aradan biraz zaman geçti bu kez kedi kırdı. Ben ısrarla yere lamba koymaya devam ediyorum çünkü öyle seviyorum ve ısrarla da kırılıyor. Çalışma masam nasıl olduğunu anlayamadığım şekilde çizik, yerler çizik, mutfak taşlarının üstüne bir paket soda şişesi düştü, taşı çıtlattı.
Bir yere gidiyoruz, yaşanmıyor gibi, şıkır şıkır, sanırsın 1 saatliğine kiralamışlar, normalde orada kalmıyorlar, şaşırıp kalıyorum. Nasıl olabiliyor? Bizde neden olamıyor?
O sebeple benim zaman zaman tadilatım geliyor, kriz geçiriyorum. Evde burası da böyle burası da böyle diye dolaşıyorum ve tadilattan sonra, abartmıyorum, bir ay içinde her şey hızla allak bullak oluyor yine.
Yaşım da ilerledi, öyle yaşanan evin içinde usta başı beklemek, inşatta yaşamak her geçen gün daha zor geliyor.
Ya ben çok titizim, bunlar herkesin evinde olan şeyler ve ben fazla büyütüyorum gözümde ya da biz evde böyle gergedan ailesi gibi kıra döke yaşıyoruz, bilemiyorum.
Bir de kedi eklendi, şahdık şahbaz olduk ama o bizim canımız, yapacak bir şey yok.
Fazla takmak da iyi değil, böyle bir sinir, titizlik, düzen geliyor insana… Bunun da fazlası tehlikeli, bunu da yapmak istemiyorum kendime tekrar.
Tekrar evet.
Yaşanmışlıklı alanlar iyidir falan diye kendimi telkin etmekteyim bu ara.
Çünkü biziz, mutluyuz, sağlıklıyız, evimizden kahkaha sesleri yükseliyor, arkadaşlarımız geliyor yeniliyor içiliyor, kedimiz koşuyor, yaşanıyor burada… Bu yaşanmışlıklar dokunuyor duvarlara, aynalara…
Falan diye kendimi avutmaktayım. Yoksa titiz tarafım kendini duvarlara vura vura onbeş günde bir koltuk yüzü değiştirecek, yapmamalıyım…
Sakin…
Hiçbir şey benimle yaşamayacak, benimle mezara gelecek de değil, çok da kafaya takmamalıyım.
Eskiyecek, çizilecek, kırılacak, çatlayacak, yırtılacak, lekelenecek, bozulacak, dağılacak ve yapacak bir şey yok…
Yapacak bir şey varsa da söyleyin, bilmek istiyorum, bir değerlendirmeye alayım…
Herkese önce aklını koruduğu güneşli bir hafta dilerim.
DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:
www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com
Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)