DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ 3

Kitap üzerinde çalışmak 

Bu hafta defter kullanmayı sevmeyen çocuklar için kitap üzerine not alma tekniğini konuşucaz. Ancak aklımızda tutalım hırslı ve çalışkan bir çocuğunuz varsa tüm bu ders çalışma tekniklerini bir arada kullanabilir.

 

Gelelim kitap üzerinde not almaya;

 

Kitap üzerinde not almak şu noktalarda “oh iyi ki yapmışım” dedirtir.

1) Öğretmenin ders esnasında vurguladığı kısımlar hızlı bir şekilde işaretlenebileceği için zamandan kazanılır (altını çizmek yazmaktan kolaydır)

2) Sınava hazırlanırken kitaba döndüğünüzde bütün paragrafı değil altı çizili kısımları ve paragraf yanındaki notları okumak yeterli olur.

3) Daha az sürede daha çok sayfa ilerlemek ve her şeyi değil önemli yerleri okumak sınav öncesi gereksiz hammallık yapmayı önler

 

Şöyle;

 

 

Yani şöyle;

 

Burdan şunu anlıyoruz.

Her paragraf, altında üstünde veya yanında (kitabın neresi müsaitse, boş yer varsa) o paragrafın önemli noktalarını yanındaki notlarda barındırıyor. O paragrafı hatırlamak için etrafındaki notları okumak yeterli.

 

Tam bu noktada formül ne hatırlayalım;

 

İlk kitap resmine bakalım. Şekerin bağışıklık sistemini bastırdığına dair satırları okuyalım. Sonra paragrafın üzerine bakalım. Şeker ve C vitamini etkisini şu formülle kendimize hatırlatmışız;

+ şeker = – c vitamini

yani şeker fazlasaysa c vitamini azalıyor

yani fazla şeker vücuttaki c vitaminini yiyor.

 

Kitap üzerine not alma tekniğinin en güzel uygulaması şudur (ben öyle yapıyordum öğrenciyken);

 

1) Ders programına bakarsın.

2) Yarın hangi dersler var (atıyorum) Tarih

3) Kitabı açarsın işlenecek konuyu önceden (sınıftan önce) okursun.

4) Her paragrafa o paragrafın önemli kısımlarını not alırsın.

5) Böylece derste hoca ders anlatırken, herkes alık alık hocayı dinlerken sen zaten konuya hakim olduğun için rahatlıkla parmak kaldırır ve gelen tüm soruları çatır çatır cevaplarsın.

6) Ders esnasında hocanın anlattıkları, üstüne bastığı, buraya dikkat dediği ve tahtaya yazdıklarını deftere Cornell metodu ile not alırsın.

7) Akşam eve gelince tarihci ödev verdiyse ödevi yaparsın.

 

Buraya kadar kaç tekrar oldu sayalım; 

1) evde önceden okudun not aldın

2) sınıfta dinledin derse katıldın, not aldın

3) eve geldin ödevleri yaptın

 

3 kere tekrar edildi 1 konu değil mi? Bundan sonraki kısımda diğer derslere geçiyorsun. Tarih sınavı geldiğinde de yapacağın şu;

 

1) Kitaptaki notları okuyorsun

2) Defterdeki notları okuyorsun

3) Elbette bunu kafayı vererek yapıyorsun.

 

Kitap üzerinde çalışma böyle bir şeydir ve yukarıda anlattığım şekilde yani özellikle önceden derse hazır gitmek maksadıyla kullanıldığında manyak işe yarar.

 

Ders çalışmak dünyanın en keyifli şeyi değil.

Ancak başarmak ve “basmak” gerçekten insanı çok tatmin eden bir şey.

Çocuğa anlatmamız gereken (bence) dersler önemli, hayatın boyunca ders çalışman gerekiyor, burda öğrendiklerin şurda işe yarayacak gibi şu anda ona “boş” gelen şeyler değil.

 

Çocuğa şunu izah etmek lazım;

 

Başarı güzel bir şey. Başarı üzerinden rekabet etmek çok zevkli. Herkes 85-90 alırken 100 alan olmak gerçekten çok zevkli.

Öğretmenlerin hayran bakışları, arkadaşların kıskanç bakışları çok eğlenceli.

Sana “ben çalışmadım ” deyip köpek gibi inekleyen herkesi ezip geçmek çok eğlenceli.

Bu dersler okunsun diye var. Bu sınavlar çözülsün diye hazırlanıyor.

Yani ortada “yapılamayacak” bir şey yok.

Sadece iyi yapanlar ve kötü yapanlar var.

 

Ders çalışmak tamamen disiplin ve hırsla ilgili bir konu.

 

Eğer çocuk hırslıysa ve siz olayı doğru yönetirseniz çok rahat edeceksiniz.

Hırslı bir çocuk değilse ve kolay sıkılıyorsa benim önerim, önemli bir dersten yüksek not almasını sağlayın bir şekilde. Birlikte çalışın,

defalarca tekrar yapın.

 

Sonra bu başarının tadını çıkarmasını sağlayın. Gaza getirin. “Helal be nasıl bastın!” deyin. Onun anlayacağı dilde onu kutlayın.

 

Başarının tadını aldıktan sonra başarısız olmak zor gelecektir. Oyunu buradan kurun.

 

Hepimize kolay gelsin, hepinizi çok öpüyorum.