Selamlar sevgili hanımlar, kafayı yüzüyle gözüyle süsüyle püsüyle bozmuş yazarınız huzurlarınızda. Bu ara böyle, bu ara kokoşum…

 

Öncelikle gerekli hatırlatmaları yapalım.

1) Ürünlerin tamamı kendi paramla satın aldığım, kendim “bir denesem” diyerek kullandığım ürünlerdir, bu yazı advertorial değildir.

2) Bu yazıda göreceğiniz ürünler benim yüzüme, benim cilt tipime göre ürünlerdir. Ben memnun kaldım herkes memnun kalacak demek değildir.

3) Cilt hekiminize danışmadan hiç bir güzellik, bakım, temizlik ürününü kullanmayınız. Bazı ürünler (ne kadar masum görünürse görünsün) içeriğindeki aktif maddelerden birine dahi alerjiniz varsa yüzünüzü berbat edebilir.

4) Bunca uyarıya rağmen kafanıza göre takılıp sonra bana bık bık yapmayın.

5) Ürünlerin tam fiyatlarını hatırlamıyorum ama hepsi 50L. ve altında.

 

Gelelim yazıya;

Bir cilt düşün ki sevgili okur, her mevsim başka birinin cildi taklidi yapıyor, böyle “afacan”. Yazın aşırı yağlanıyor, kışın kuruyup dökülüyor, gözaltı bir alem, yanaklar başka alem, alın başka telden çalıyor, kabus…

 

Buna bir de alerjik reaksiyonları ekle. Milletin leğene döküp kafayı bandırdığı kremler bende sivilce yapıyor (evet bu yaşta hemde). Her sabah başka bir yerimde kılcal damar çatlamasıyla uyanıyorum. Bir şeyi biraz abartayım gözler şişer, dudaklar şişer…

 

Bu durumda hiç bir şey kullanamam sanıyorsanız yanılıyorsunuz, bu kadar dünya etrafında dönüyor sanan, meseleli bir surata bile bir şeyler kullanılabiliyor.

 

 

Yıkarıda yıllar süren deneme yanılma metodları,şişen göz kapakları ve kaşınan kirpik dipleri neticesinde ulaştığım göz çevresi ürünleri var. Bu 3 ürün bana dokunmadı alerji yapmadı.Soldaki siyah olan Diadermine göz çevresi kırışık kremi. Geçici bir şekilde göz etrafındaki kırışıkların görünümünü azaltıyor (cidden azaltıyor).Bunu bazen makyaj altı bazı olarak kullanıyorum bazen makyaj yapmayacaksam bile göz etrafım daha az kırışık dursun diye kullanıyorum. Normalde gerekli mi? Yoo değil, indirimdeydi, komik bir rakama düşmüştü, bakalım neymiş diye almıştım, hoşuma gitti.

 

Ortada L’oreal Göz kremi var. 40 yaş ve üzeri. Bunu gece, gündüz, makyaj altı, aklıma ne zaman eserse kullanıyorum ve gerçekten çoook memnunum. Bir göz kremi emsallerine göre bu kadar uygun fiyatlı olsun ve iş görsün inanılmaz. Kokusu, dokusu her şeyi harika.

 

Kırmızı tüpteki L’oreal göz çevresi bu markanın “lazer etkili” serisinden memnun kaldım diye aldım. Bu tüp bitince yenisini almayı düşünmüyorum bende bir değişiklik yaratmadı.

 

 

Bu arkadaşlar yüz kremi. Soldaki yine L’oreal’in lazer etkili serisinden gece için olanı. Çok başarılı. gerçekten başarılı. Bu ya 3. ya da 4. kutum, değiştirmeyi düşünmüyorum. Sağdaki Diadermine gündüz kremi. Bunu makyajdan önce sürüyorum. Fazla yağlı değil, çabuk emiliyor, surat balçık gibi olmuyor ama fondoten iyi kayıyor. Bitince L’oreal’in gündüz kremini alıcam ama. Çünkü o markadan daha fazla memnun kaldım.

 

 

Soldaki pakette E vitamini var. Bu tip ürünler genelde eczanelerde aşırı rakamlara satılıyor ve ben çok sinirleniyorum. Düdük makarnası kadar şey çıkıyor içinden sen 3 ay taksit ödüyosun bana ters. Bunu Rossman’dan 5 L. gibi komik bir rakama aldım. Haftada bir yüzüme ve boynuma sürüyorum bir de başka bir işte daha kullanıyorum onu da az sonra altta sırası gelince yazıcam.

 

Sağdaki Bepanthol dudak kremi. Bunu ne ara nereden aldım bilmiyorum ama manyak bereketli çıktı, 1 senedir kullanıyorum. Tadı berbat, kokusu berbat ama sürüyosun dudağına ne çatlak ne bir şey kalıyor. Enfes bir dudak kremi.

 

 

Bu arkadaşlar şöyle; soldaki Nadixa ilaç. Bunu bana cilt doktorum beni muayene ettikten sonra (Gökhan Okan) reçeteyle vermişti. Yani doktorum bana verdi. Doktor verdi (anlaşıldı sanırım) bana verdi. Bu krem gün aşırı akşam, yüzünüze sürdüğünüz bir sivilce kremi. Cildim kullandığım bir üründen balatayı yakarsa ya da klasik “periyodik bakıma” girdiysem bunu kullanıyorum. Sanırım içinde antibiyotik var, sivilceleri kurutuyor. Çok memnun kaldığım bir İLAÇ. Doktorunuza ya da eczaciniza sorun bir isterseniz.

 

Sağdaki herkesce malum zaten. Bepanthol kış mevsiminde haftada bir kez yüz ve boynuma uyguladığım bir ürün. Bunu yazın gündüz güneşlendiysem akşam mutlaka sürüyorum. Her zaman çekmecemdedir. (Bepanten’in fazla kullanımı egzama yaptığından çok aralıklı kullanmak gerektiğinin söylendiğini unutmayın)

 

 

Bir klasik daha. Arko diyorum başka bir şey demiyorum. Biliyorum ağır, kıvamlı ama diz, dirsek ve topuk için süper(topuklara vazelin’de müthiş). Hele kışın soğuktan çatlamış ellere (tam reklam gibi oldu) çok iyi gelmiyor mu? Geliyor valla.

 

 

Geçen hafta makyaj hususunu konuştuk. Peki makyaj nasıl çıkıyor? Ben sağdaki bebak ıslak mendillerden alıyorum. 4L. gibi bir şeydi en son. Bu tek başına yetmiyor elbette. Solda kendi imalatım yüz temizleme yağı var. Evet şaka yapmıyorum ben yaptım. Uzun süre araştırdım, aylardır kullanıyorum, çok memnunum.

 

Yüz-Göz temizleme yağı: Zeytinyağı, AloeVera, portakal çekirdeği yağı, üzüm çekirdeği yağı, tatlı badem yağı, gliserin (aktardan).

Bir çay bardağı zeytinyağına geri kalan yağların tamamından 6’şar damla koyuyorum. Sonra üzerine yukarda gösterdiğim E vitamini kapsülünden bir kapsül kırıyorum. Bunu taze taze yapmak lazım çünkü doğal olduğundan daha hızlı bozulabiliyor. Bu yüzden her seferde bir çay bardağı ölçüsü iyi. Zaten portakal ve üzüm çekirdeği yağları bozulmasını engellemek için. Bunu pompalı bir kutuya koyuyorum. Genelde fazla ışık almasın diye banyo dolabında tutuyorum ve her kullanımdan önce bolca çalkalıyorum ki yağlar birbirine karışsın. Bu yağı Bebak mendile döküp su geçirmez göz kaleminden boyun makyajına her şeyi temizleyebiliyorum. Ve fakat yağın fazlasını yüzden iyi temizlemek lazım ki yağ bezecikleri olmasın.

 

 

Yüz temizlemede kullandığım arkadaşlar bunlar. Yüzümdeki yağ ve makyaj kalıntılarını soldaki Neutrogena yüz yıkama jeli ile temizliyorum (greyfurtlu olan değil, o çok kurutuyor). Göz etrafımı en sağdaki Bioderma bebek şampuanı ile yıkıyorum. Haftada 1 kez yüzüme ve boynuma ortadaki Olay peelingli yüz jelini kullanıyorum. (içindeki kum gibi şeyler çok az, yüzümü hırpalamıyor ve yumuşacık yapıyor)

 

 

Şimdi bu yapay gözyaşı. Bunu yüzümü yıkadıktan sonra hem gözüme giden makyaj-yağ kalıntısı varsa kurtulmak için kullanıyorum hem de lens kullananlara veriyorlar bunu malum.

 

 

Unutmadan yüz yıkarken bunları da kullandığım oluyor. Soldaki fırçayı en fazla haftada 1 kez kullanıyorum. Sağdaki yüz bezi ise galiba Watson’s idi. Yüz temizleme elemanı. Elinizden sert ama keseden yumuşak, fırça gibi didiklemiyor ama gözeneklere de giriyor. Güzel bir bez. Sevdim.

 

Yüz temizliği ve bakım olayımız böyle. Ben bu ürünlere fazla para verilmesi taraftarı değilim, neden? Çünkü cidden kullandım. Hepsinden kullandım. Deneyeyim yazayım,reklamı olsun diye gönderilenleri kullandım. Kız kardeşimin-annemin-kayınvalidemin hediye ettiklerini kullandım, gün oldu markaların tanıtım kahvaltılarına gittik, orada torbalarla dağıttılar ürünleri onları kullandım, eczacının gazına geldim dünyanın parasını verdim aldım kullandım, arkadaşım önerdi aldım kulandım….

 

Hiçbiri mucizeler yaratmıyor, hepsinin aktif maddesi hemen hemen aynı. Siz çok para verdiyseniz daha çok iş göreceği umuduyla daha etkili olduğunu düşünüyorsunuz ama yok öyle bir şey ne yazık ki. Bu sebeple maksat yüze bir miktar Kolajen ve E vitamini girdisi sağlamaksa bunu hepsi yapıyor. Bu bağlamda herhangi bir Migros’tan alacağınız herhangi bir krem de aynı vazifeyi görüyor. Dışardan krem sürerek bir şeyleri değiştirmek sadece bir yere kadar etkili olabiliyor. O yüzden paranızı kremlere harcarken biraz daha tasarruflu olmanın bence bir sakıncası yok hatta şiddetle öneririm.

 

Haftaya ne yazayım? İsterseniz saç ve vücut bakımı yazabilirim, sıkıldıysanız başka bir şey düşünürüm. tamamen size kalmış, nasıl istiyorsanız öyle yapıcam.

 

Çünkü sizi seviyorum…

 

Mutlu haftalar.