Sevgili okur geldim buradayım. Son derece hareketli bir haftaydı inan bittim, valla yaşlandım mı nedir (emin olamıyordu) yoruluyorum falan artık. Sana anlatmak istediğim bir şey var ama önce şunu söyleyeyim, ilk program yayında. İlk konuğum Klinik Psikolog Tuna Tüner. Tahmin edeceğiniz gibi gayet keyifli, doğal bir söyleşi oldu.You Tube’da olduğu içinde çok uzatmadan, bayıltmadan, böyle hızlı hızlı… Tam yeni nesil izleme alışkanlıklarımıza göre. Yayını izlemeni, beğenmeni ve abone olmanı rica edeceğim çünkü sponsorumuza ayıp olmasın dimi? (BABYMALL)
Linkleri paylaşalım:
Burası Instagram (ANAYIM BEN ANA) Yeni açıldı ve takipçi satın alınmadı, beni biliyorsun, neyse o
Gelelim konumuza.
Zeka seviyesinde bir gerileme mi var toplum olarak? Ciddi ciddi yalnız, yani laf olsun diye değil. Şunu bana bir açıklar mısın?
Geçen arabayla bir yere gidiyoruz, otoparka girişi bulduk, dönüp otoparka giricez ama giremiyoruz çünkü otopark girişinde bir araba duruyor ve içinde genç diyebileceğimiz insanlar var. Normal insan gibi de duruyorlar en azından ehliyet falan alabilmişler…
Biraz bekledik bizi gördü çekilir diye, yok! Dıt yaptık kornayı, bize bakıp santim oynamadılar. Sonra uzun uzun kornaya basmamız gerekti ve inanılmaz şekilde lütfen çekildiler. Sonra arabanın camını açtık biz, onlarda tabii. Dedik ki otopark girişini kapatıyorsunuz. Boş boş suratımıza bakıp “Arkadaşımızı bekliyoruz ama” dediler.
Nasıl yani? Biz de mi bekleyelim arkadaşınızı? Nedir yani mantık? Cidden kafalar gidik gibi değil mi?
Peki, şunu açıkla sevgili okur:
Kot alıcam, gri bir kot denedim ve kesimi güzel olmadı. Rengi beğendim. Kıza gittim dedim ki:
“Bu rengi çok beğendim ama bu model bana olmadı, aynı renkte başka modelleriniz var mı?
Kız bana aynı kotun başka renklerini gösterdi.
Dedim ki “yok yok, bu renk, gri, başka ne kesim kotlar var”?
Aynı şeyi göstererek “bunlar var işte” dedi. Bak! Kızdı bir de. Söylüyorum anlamıyor musun tavrında…
Bunlar küçük diye ellemiyorum ben bunları. Benim de genç çocuğum var. Gerçi benimki derste kalp falan kesip dikiyor ama (havasını atacaktı) empati falan yapıyorum ister istemez. Ondan ellemiyorum.
Haberler okuyorum, üst düzey yöneticiler kendileriyle birebir çalışacak kişileri 35 yaş ve üzeri arıyormuş. Çok enteresan değil mi? Değil aslında. Eskiden genç çalıştırırlardı ucuza gelsin diye ama baktılar ki ruh sağlıklarını kaybedecekler ne varsa eskilerde var dediler demek.
Bizim jenerasyon kendisine bir iş verildiğinde it gibi çalışan bir jenerasyon. Aramızda sıkılıp işten çıkan olmamıştır mesela. Hangisi iyi derseniz, kendisine anlatılanı anlayan ve kendisinden isteneni yapabilen, bilmiyorsa öğrenebilen insan iyidir. Çocuk bakacaksa da iyidir, şirkette çalışacaksa da iyidir. Zeka, dayanıklılık, yüksek kapasite, sabır kötü şeyler değil yani. Yeni dünya nasıl bilmiyorum ama “Ay bu bir seferde anlıyor çok boomer” gibi olmasa gerek. Dimi?
Genel olarak bir durgunluk, bir gerileme var ama bilemedim ne, üzücü yalnız. Buraları bunlara bırakıp gideceğiz ya…
Neyse enseyi karartmayalım yine de sevgili okur. Beni okumaya ve izlemeye devam et. Videoları beğenmeyi unutma, bana kötü yorum yaparlarsa da yardıma gel… Linçlerim bitmez biliyosun.
Pırıl pırıl zekalarla muhatap olduğumuz bir hafta dilerim.
xxx
Not: Yazılarımla yeni tanışanlar için bu not (bu notu zaman zaman ekliyorum araya mecburen). Ben yazılarımı konuşma diliyle yazıyorum. Bu çok uzun yıllardır bu şekilde. Newsweek Türkiye’de köşe yazıyordum orada da böyleydi, Hürriyet’te yazıyordum orada da böyleydi, hep böyle oldu. Bu yeni bir durum değil siz benim yazılarımı yeni okumaya başladınız sadece. Bu sebeple “yapıcam değil yapacağım” diye bana düzeltme göndermekle uğraşmayınız, o benim için yaklaşık 20 senedir “yapıcam”.
DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:
www.mehtaperel.com
www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com
(Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç Mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)