HANGİ BİRİNE KIZALIM

Sevgili okur hepimizin, tüm Türkiye’nin başı sağ olsun. İnanılmaz bir ihmal ardından insanlarımız öldüler (yine) ve yine elimiz kolumuz bağlı yakınmaktan başka bir şey gelemedi elimizden. Şöyle bir düşünüyorum. Depreminde de, selinde de, tren kazasında da, maden kazasında da, yangınında da bakıyorsun ki bir sıra ihmal. Böyle bir bana necilik, boşvercilik, hızla para kazanmacılık, rahmetli Özal döneminde damarlarımıza zerk olan ve günümüzde tüy diken köşe dönmecilik… Sonuç bu. İnsanlar ölüyor. Trafikte ölemeyen peptisit zehirlenmesinden ölüyor, kumpir yiyor ölüyor, kaçak içki satan mekanda zehirlenip ölüyor. 

Mesela en kolay ölünen ülkeler listesi yapıla kaçıncı sıradan gireriz acaba. Bir Kenya falan var, savaş lordları kafanı kesmezse uykunda aslan dalıyor. Kore falan var kazara kız doğurursan gece gelip alıyolar. Biz varız, kumpirden zehirlenmezsen veya Pakistanlı bir göçmen belini kırıp tecavüz edip öldürmezse mekanda hesaba itiraz edip ölebilirsin veya tren garında bilet alırken havaya uçabilirsin. Bizden sonra da Amerika tabii. Otoparkta yeterince redneck görünmüyorsun diye biri wallmart’tan aldığı çifteyle vurabilir. Hep o film geliyor aklıma, gençler diyor ki “yapmayın durun biz Amerikalıyız” ve karşısında onlarca Asyalı’yı öldürüp gömmüş, renkli camlı güneş gözlükle ve kot tulumlu dayı diyo ki “What kind of American?” Eğer kapıda Amerikan evde Federasyon bayrağı yoksa not good enough American. Zor. Ardından Fransa gelir sanıyorum. Her an biri kamyonla “burda haçlılar birikmiş” diye dalıp kendini patlatabilir ya da bir Faslı tarafından kesilebilirsin. Metro’da fare ısırabilir ve kuduz olabilirsin bu da mümkün. Fransızların da geçmişten günümüze pislikle sınanması bitmedi. 

En olmayacak ölüm tipleri bizde yalnız. Kar tatilinde yanarak ölmek kimsenin aklına gelmez. Bizim aklımıza gelmesi de gerekmiyor zaten. Devletler bu iş için var. Devletin aklına gelecek ve önlem alacak. Önlem almayanı da cezalandıracak. Ben olabilecek her türlü ölüm ihtimallerini önceden düşünüp ona göre tatil planlamak durumunda değilim, sistem beni koruyacak. 

Peee

Halka kızmak istiyorum. Vaziyet bu hala neden Türkiye’de tatil yapıyorsunuz diye. Biz çocuklara diyoruz ki tatilinizi yapıp gelin. Ben kendi adıma oğlumun Türkiye’deki tek tatilini İstanbul il sınırı içinde yapmasını istiyorum Kİ bu bile yeterince tehlikeli değil mi? Tatillerinde İstanbul’a gelsin ve burada takılsın arkadaşlarıyla. En fazla yazlığa gideriz orda da siteden çıkmayız, bu kadar. Yaz tatili mi istiyor güney Fransa- güney İtalya bir tren bileti uzaklıkta. Kış tatili mi istiyor İtalya, Fransa, İsviçre kayak merkezleri burnunun dibinde. Burda tatil yapmak nasıl bir vizyonsuzluk? Bir de uçak+otel burdan ucuz sevgili okur. Ama kızamıyorum. Neden? İnsanlar vize alamıyorlar ki gitsinler…

Herkes biliyor Grenoble’de Kartalkaya’dakinden güzel tatil yapılacağını ve daha ucuz olacağını ama bakalım Fransa vize verdi mi?

Ülkeyi üstümüze kitlediler.

Sanırım Tanrı da bir şey deniyor. 

Bir şey deniyor üzerimizde.

Allah hepimize herkese sabır versin.

Bu hafta Foon Medya’daki Anayım Ben Ana program konuğum Hülya Sepken ile (patronum olur aynı zamanda) geç yaşta annelik, tüp bebek, boşanma her şeyi konuşuyoruz. Link burada, beklerim. 

Xxx

Not: Yazılarımla yeni tanışanlar için bu not (bu notu zaman zaman ekliyorum araya mecburen). Ben yazılarımı konuşma diliyle yazıyorum. Bu çok uzun yıllardır bu şekilde. Newsweek Türkiye’de köşe yazıyordum orada da böyleydi, Hürriyet’te yazıyordum orada da böyleydi, hep böyle oldu. Bu yeni bir durum değil siz benim yazılarımı yeni okumaya başladınız sadece. Bu sebeple “yapıcam değil yapacağım” diye bana düzeltme göndermekle uğraşmayınız, o benim için yaklaşık 20 senedir “yapıcam”.

DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:

www.mehtaperel.com 

www.mehtaperel.wordpress.com

www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com

www.instagram.com/mehtaperel

www.//x.com/mehtaperel

Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)