GÖRDÜK MÜ?

Sevgili okur, özledik birbirimizi değil mi? Evet, bir süredir yoktum, o ilk kafamdan buharlar çıktığı aşamada köşe yazısı yazmayayım diye bekledim. Çünkü hakikaten bir yazarın da köşe yazısı üzerinden beraber yaşadığı kalabalığa edeceği hakaretin bir haddi hududu olmalı ve bunu aşmaktan korktum Gerçi bu korkuyu taşımayanlar başyazar falan oluyor, ekranlardan falan böğürüyor da… Nerede durduğunla ilgili ya her şey artık, kime sayıp  döktüğünle ilgili… Neyse… Sonrasında da sınavlarım vardı, ders çalışıyordum, o sebepten yazamadım. Özür dilerim, geldin elin boş döndün, genelde iki hafta üst üste boş bırakmak istemiyorum seni ama bu kez böyle oldu.

Sınavlar iyi geçti, bakma bu itiş kakışın arasında ilk seneyi bitirdim, kaldı 3 yıl.  Kendimi omuzumdan pıtpıtlıyorum. Oğlum da ilk seneyi tamamlad, kaldı 6 yılı. Neredeyse 8 ay sonra ülkesine yaz tatiline dönmesini dört gözle bekliyoruz. Bu zaman diliminde biz iki kere onun yanına gittik ama o hiç dönmedi. Özlemiş buraları. Bakalım kaç hafta sürecek aşkı…

O değil de oğlumuzla vakit geçirmeyi öyle çok özledik ki. Gerçekten insan heyecanla bekliyor, çok fenayız babası da ben de. Onsuz hiçbir şey yapmak istemiyoruz, öyle acayip bir duygu. Hani onun burada olduğu bir saniyeyi bile kaçırmamak derdindeyiz. Tabii ki arkadaşlarını da görecek gelmişken falan ama… En çok bizi, ille de bizi… Gözümüzde tütüyor.

Seçime bir döneyim. Elbette yurtdışında yaşayan herkes aynı değil ama gördük ki “gurbetçi” sayabileceğimiz kalabalık komple sağ partilere oy vermiş. Bunlar (ki kendilerine BU demek lazım gerçekten de) yaşadıkları ülkelerde sol partilere oy verip burada sağ partilere basan böyle kötü insanlar. Durum bu. 

Düz karakter yoksunluğu.

İnsanın bir hayat görüşü, yaşam tarzı, etik değerleri vardır değil mi? Yaşadığın ülkede, solcu, yenilikçi, liberal partilere oy veriyorsan hayat anlayışın budur ve hep bu yöne akarsın. Yok! BUNLAR öyle değil. Bu sebeple asla saygı duymuyorum, değer vermiyoruım, oy verebilirler ama hayatımda YOK hükmündeler. ÇÖP! Bu. ben de yurt dışında yaşadım. “Gurbetçi” değildim, öğrenciydim ama yaşadım. Orada da demokratlar bana yakındı burada da. Benim oğlum da başka bir ülkede öğrenci. Oy vermesi istense orada da demokratlara basar burada da. Çünkü karakter böyle bir şeydir. İnsanın bir karakteri vardır ya hani. 1 tane… Demokratsındır ya da muhafazakarsındır falan… Orda ayrı burada ayrı, götün başın ayrı oynamaz ya hani… 

Bunları geç, gelelim bana bir miktar kızılan ama hep tekrarladığım diğer hususa.

Bir yardım yapılacaksa sokak hayvanlarına yapılmalı konusu. 

Gördünüz değil mi? Deprem, sel, felaket bölgelerine baktınız değil mi? Daha önceleri orman yangınları olan bölgeler, maden faciaları olan bölgeler falan… Hep aynı hikaye değil mi? Daha önce defalarca aynı manzarayı görmedik mi? Mesela artık buna şok olmamanız için, öğrenmenin gerçekleşmesi için tam olarak ne olması veya aynı filmin kaç kere tekrarlanması gerekiyor?

Daha önce de söyledim, yine tekrar ediyorum. Yok askıda faturaymış, yok bilmemneymiş, yok sms mis, yok Ibanmış… Aramızda en çaresiz sokak hayvanları. Yardım yapacak paranız kaldıysa sokak hayvanlarına yardım yapın. Geri kalan herkes hayatından memnun demek ki. Aradan çıkın yani. İnsanların şikayeti yok. Hayvanların var ama. Açlar, mağdurlar, üşüyorlar, çaresizler, bize ihtiyaçları var. Yardım edecek yeriniz kaldıysa sokak hayvanlarına yardım edin. Temizmama.com’dan 15 kilo kuru mama sipariş verin, girin çıkın kedi doyurun.

Herkesin keyfi yerinde. Büyük Türkiye. Ülke uçuyor. Eskiden tüp sırası vardır insanlar TOG sırasına giriyor. Dünya bizi kıskanıyor. Sıkıntıda olan varsa da 1 euro 25 lira, gurbetçiler yardım edecekler. Bizlik bir konu yok, kenara çekilin artık, salın.

Öğrendiğin bir yıl diliyorum sevgili okur; Müge Anlıda’ki insanların az bir kesim değil çoğunluk olduğunu, yeni Türk diasporası ile gurbetçiler arasında milyon tane fark olduğunu, cehaletin kırılan en zor kemik olduğunu, tek güvencenin Atatürk ilke ve inkılapları olduğunu, en zor olanın gelir dağılımındaki eşitsizlik değil kendi yurduna yabancılaşmak olduğunu, en masum yaşam formunun hayvanlar olduğunu öğrenmeni diliyorum. 

Sağlıklı bir hafta dilerim. Kimse yaşattığını yaşamadan ölmesin.

DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:

www.mehtaperel.com 

www.mehtaperel.wordpress.com

www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com

instagram.com/mehtaperel

twitter.com/mehtaperel

Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)