SİRK

Her ölümlü gibi kadınlar tuvaletine girdim sevgili okur. Evet, her ne kadar kendimi bir süper kahraman gibi hissetsem de zaman zaman benim de insan hallerim devreye giriyor ve tüm aksi çabalarıma rağmen halkla aynı kaba işemek durumunda kalabiliyorum.

Ve bu dünyanın en zor şeyi.

Çünkü sadece ben çok titiz değilim, kadınlar da pis. Pisler. Ölücem ben. 

Birincisi kadınlar tuvaleti hep kuyruktur, hep ama hep hep hep. Hep çok kalabalıktır. Her yer hep ıslaktır (su olduğunu umuyoruz). Her yer saçtır. Böyle bir saç olamaz, kedi gibi saç döker kadınlar. Sabun hep az akar, kağıt havlu hep azdır. Kadınlar tuvaleti çok meseleli bir yerdir.

Böyle iyi bir yerde değilsek eğer, gitmemeye çalışırım tuvalete.

Bu hafta sonu bizim bu taraftaki bir alışveriş merkezine gitmem gerekti. Gerekti çünkü girmem gereken birkaç dükkanı aynı anda bulabileceğim yer orasıydı, epeydir de gitmiyorduk. Oraya en son ortaokulda, eğlence parkı için giden oğlum (üstünde nasıl bir etki bıraktıysa ortam) gitmeyin ya oraya her şeyi kapabilirsiniz dedi.

Neden?

Çünkü muhtemelen buraların en büyük avm’si olarak geçen bu yer küçük Sudan, Arabistan, Afganistan gibi bir yer. Satış personeli önce Arapça ile geliyor sen böyle boş bakınca Türkçeye dönüyor. Evet, bize de Arapça geliyorlar ki bende hiç öyle bir hal yok ama sanırım Lübnanlılar ve İranlılar yüzünden kafalar karışık. Neyse…

Tuvalete gitmem gerekti ve bir de ne göreyim. Birisi tuvalete tünemiş. Birisi, bir kadın, tuvalete tüneyip işemiş. Ayakkabılarının bıraktığı ayak izlerinin fotoğrafını çekip twitter hesabımdan paylaştım. Merak edenler bakabilir. Şimdi burada köşe yazıma bu fotoğrafı ekleyip yazı arşivime bu pisliği gömmek istemiyorum.

Kim, neden ve nasıl tuvalete çömer?

Nasıl?

Bir kadın tuvalete nasıl çömer.

Düşündüm bunu ben sevgili okur. Ciddi ciddi düşündüm bunu ben.

Öncelikle pantolon giymiyor olması lazım. Çünkü pantolonu çıkaramayacağına göre, elbiseli falan olmalı.

Tuvaletin üstüne kenarlara tutunarak çıktıysa, içine düşmemeyi becerdiğine göre bunu hep yapıyor olmalı. Bu alışkanlıkla gelişecek bir şey çünkü, bak bu kadar spor yapıyorum bana çık de çıkamam. Bir kere tuvalette sağa sola tutunuyor. İğrenmiyor, huylanmıyor. Pis bir insan yani. Bu fantastik Çin filmlerindeki uçan Ninjalar gibi birden yerinden havalanıp tuvaletin üstüne konmuyorsa sağa sola tutunuyor sonuçta. 

Hadi çıktı, çömerken nasıl kırmıyor oturağı? Baya denge işi o da. Ağırlığı eşit dağıtmazsan kırılır.

En önemli kısım donu ıslatmadan nasıl işiyor o vaziyette? Donu ne yapıyor? Donu toptan çıkarıp öyle mi tünüyor tuvalete? Ama don yerlere sürünmez mi giyip çıkarırken? Ayakkabının altına sürünmez mi giyip çıkarırken? Donu çıkarmıyorsa nasıl yapıyor olabilir? Donu dizlerine indiriyorsa?? Ama dizlerini bitiştirip işemek nasıl olacak? Orayı sıkıştırmış olmuyor mu? Donsuz geziyor olabilir mi?

Evet, kadınlar tuvalete oturmazlar genelde ama üstüne de çıkmazlar yani. 

Ben anlayamadım ve gördüğün gibi ciddi düşündüm ben bunu. Olayın pisliğini de geçtim. Arkadaş bir çiş yapmak için bu kadar zahmete gerek var mı? Bu insanların olayı nedir? Kim bu insanlar? Bu insanlar kim?

Biz nereye düştük sevgili okur?

Yemin ediyorum sirk burası sirk! Sirk izler gibi izliyorum. Yani çok üstten ve kaba bir yorum olabilir (böyle bulan olabilir) linç de gelebilir ama söyleyeceğim yani, burası benim köşem, beğenmeyen okumasın…

Hani hayvanat bahçesine giderdik küçükken, artık gitmiyoruz ve hayvanat bahçesine karşıyız ÇÜNKÜ  HAYVAN HAKLARI!

Ama eskiden cahildik, giderdik ya hayvanat bahçesine, hani şempanzelerin olduğu kafese gelirdik, izlerdik, böyle daldan dala atlıyorlar, şaşkın şaşkın bakardık. Oradan orangutanların kafesinin önüne giderdik, oturuyorlar böyle aksi aksi, şaşkınlıkla bakardık oradan timsahlara giderdik, zebralar derken, her kafesin önünde böyle bir inceleyerek şaşkınlıkla kalırdık….

Hayatı öyle izliyorum. Otoparkta yer ararken, taksi beklerken, dışarda tuvalete girerken, yolda yürürken…

Böyle dışardan, böyle yabancılaşmış…

İlginç gerçekten. İnsan kalitesi çok hızla düştü sevgili okur. Çok hızla düştü. Ve bu her yerde böyle. Ne yazık ki tüm dünyada böyle. Frank Sinatra’dan kafasında boynuzla kongre binası basan redneck’e geldi Amerikalılar. Biz de burada Yıldız Kenterlerden, Müzeyyen Senarlardan, Levantenlerden buraya geldik. Tuvalete tüneyen nargileci kitle. 

Herkes hak ettiğini yaşıyor işte…

Hijyenik bir hafta dilerim sana sevgili okur. 

Hayat zor, çişini tut. 

 XXX

Not: Yazılarımla yeni tanışanlar için bu not (bu notu zaman zaman ekliyorum araya mecburen). Ben yazılarımı konuşma diliyle yazıyorum. Bu çok uzun yıllardır bu şekilde. Newsweek Türkiye’de köşe yazıyordum orada da böyleydi, Hürriyet’te yazıyordum orada da böyleydi, hep böyle oldu. Bu yeni bir durum değil siz benim yazılarımı yeni okumaya başladınız sadece. Bu sebeple “yapıcam değil yapacağım” diye bana düzeltme göndermekle uğraşmayınız, o benim için yaklaşık 18 senedir “yapıcam”.

DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:

www.mehtaperel.com 

www.mehtaperel.wordpress.com

www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com

instagram.com/mehtaperel

twitter.com/mehtaperel

Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)