Geçen hafta yoktum sevgili okur, malum yaz dönemindeyiz, arada kendine izin veriyorum. Kıştan önce enerji biriktirmeye çalışıyorum. Moralimi yükseltmek istiyorum mesela, her şey çok şahaneymiş gibi yaşamak, davranmak istiyorum. Olmuyor tabii. Senle kısa kısa her şeyden bahsedelim mi şimdi?
Artık daha ne demeli bilmiyorum. Hayvanları insanların şiddetinden, katletmesinden ve tecavüzünden koruyacak bir yasa neden çıkamıyor? Neden sadece sahipli hayvanların, sahibi şikâyetçi olduğu takdirde, suçlunun komik şekilde cezalandırıldığı, hiçbir caydırıcılığı olmayan bu garabetle idare etmek zorundayız biz? Neden sahipli sahipsiz tüm hayvanların katledilmesine, tecavüz edilmesine, kötü muamele görmesine mani olacak şekilde, caydırıcı ve hakikaten cezalandırıcı şekilde kanun düzenlenmiyor? Neden? Sokak hayvanlarına tecavüz edilmesine, öldürülmelerine, dövülmelerine mani olacak yasal düzenlemelerin yapılmıyor olması kime nasıl bir fayda sağlıyor? Ne mesela?
Ya insanlar nasıl ayağa kalkmıyor anlamıyorum. Yahu minnacık kediye köpeğe bunu yapan imkan bulsa sana, çocuğuna neler yapar bir düşünsene! O vicdansızlıkta, ahlaksızlıkta, sapıklıkta bir insanın senin minicik çocuğuna yapabileceklerini bir düşünsene. Hayvan sevmese bile herkesin bu yasaların çıkmasını istemesi, savunması lazım. Çünkü hayvanlara eziyet edecek kafa çok tehlikeli bir kafa. Bu kafa kendinden zayıf insana her türlü kötülüğü yapar. Senin bu sapıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını istemen için illaki hayvansever olman gerekmiyor. Kötü insan sevme, sapık sevme, manyak sevme yeter. Bu bir!
Yahu, kadınların başına gelmeyen kötülük, pislik kalmazken, her hafta başka bir kadının ölüm haberini alırken İstanbul sözleşmesinden çıkmayı konuşmak bile çok acayip değil mi? Ne alaka? Aile değerlerimizle örtüşmüyormuş. Ne ki bizim aile değerimiz? Kadını dövelim, edelim falan mı? Böyle bir aile değeri olur mu? Kadını şiddetten korumanın bir devlet politikası olması gerektiğine dair bir anlaşma kimin hangi aile yapısına ne yapıyor olabilir?
Neden bu kadar mantıksız ilerliyor olaylar? Neden çok basit şekilde çözülecek şeyler çözülemiyor? İstanbul sözleşmesi kadını şiddetten korur ve çıkılması yanlıştır. Hayvanlar öldürülemez, dövülemez, hayvanlara tecavüz edilemez.
Bu bu kadar basit. Bu da iki.
Elbette buna aksi davranan suçlu, kötü insanlar olacak. Elbette olacak.
Ama canlıların yaşam hakkı hukukla korunacak ve bu hakka müdahale ağır şekilde cezalandırılacak. Bu kadar basit.
Öte yandan benim anlamadığım bir şey var. Bir sürü kızı olan anne-baba tanıyorum. Yahu tık yok tık! Benim kızım olsa habire yazarım, çizerim, sosyal medya hesaplarımdan paylaşırım, illa yazar olmak gerekmiyor ki, herkesin sosyal medya hesabı var, sağa sola dilekçe yazarım, kampanya başlatmaya çalışırım. Benim gördüğüm bu sessizliğe ben mana veremiyorum. Korkudan mı sadece? Başımıza iş açılmasın diye mi?
Ama olur mu bu?
Siz böyle yaparsanız başkası hiç uğraşmaz ki arkadaşlar.
İyi insan olmamız gerekiyor. Kötülerin cezalandırılmasını istememiz, talep etmemiz gerekiyor. Edinilen haklardan vazgeçmememiz gerekiyor. Biraz da cesur olmamız gerekiyor.
Kimse bizim için bizden fazla uğraşmayacak.
Güzel bir hafta diliyorum sevgili okur. Kötülerin kötülük etmeye cüret edemediği bir hafta diliyorum.
XXX
Not: Yazılarımla yeni tanışanlar için bu not (bu notu zaman zaman ekliyorum araya mecburen). Ben yazılarımı konuşma diliyle yazıyorum. Bu çok uzun yıllardır bu şekilde. Newsweek Türkiye’de köşe yazıyordum orada da böyleydi, Hürriyet’te yazıyordum orada da böyleydi, hep böyle oldu. Bu yeni bir durum değil siz benim yazılarımı yeni okumaya başladınız sadece. Bu sebeple “yapıcam değil yapacağım” diye bana düzeltme göndermekle uğraşmayınız, o benim için yaklaşık 17 senedir “yapıcam”.
DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:
www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com
Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)