BAHAR YORGUNLUĞU

Sevgili okur nasılsın? Hasta olmadın inşallah daha. Ben olmadım henüz, sanırım. Anlayamıyorum ki nasıl olduğumu, her şey çok karmaşık. Mesela günün büyük kısmını spor, sonrasında da temizlik yaparak geçirdiğim için sürekli bir yerlerim ağrıyor. Vücudum mu kırılıyor, yorgunluktan pestilim mi çıkıyor bilmiyorum, her şey birbirine giriyor. Bir taraftan bahar yorgunluğu, bir taraftan her mevsim geçişinde yaşadığım alerjik burun akıntıları geniz yanmaları…

Mesela bugün hakikaten halim yok ama büyük olasılıkla dün ve bugün çok ağır spor yaptığım için. Kollarım falan kırık kırık böyle ama bilemiyorsun işte. 

Bu arada bazı haftalar benden ses çıkmayabilir, hasta mı oldum diye endişe etme, muhtemelen yazacak konu bulamamışımdır çünkü hiçbir şey yapmıyoruz yav, nasıl olacak böyle? Sürekli de hastalık yazılmaz ki…

Sıkıldıkça eski dizileri tekrar izlemeye başladım. Pek de hoşuma gidiyor, sana da tavsiye ederim, daha önce keyifle izlediğin bir diziye tekrar başla. Hoş bir nostalji oluyor. 

Kitap okumak için de doğru zaman aslında ama ben konsantre olamıyorum açıkçası. Kitap bir tık daha rahat bir kafa istiyor sanırım. Ne yazık ki benim için böyle. O sebeple bu ara biraz daha çizgi roman, manga falan bakıyorum. Biraz böyle kafa dağıtmalı, fazla yormayan…

Filmlerde de daha rahat şeyler izlemeye çalışıyorum. Bu herkesin deli gibi izlediği hastalıklı, felaketli filmleri izlemiyorum çünkü neden izleyeyim? 

Bu her yerde karşımıza çıkan, sürekli felaket senaryoları çizen uzmanlardan sana fenalık geldi mi? Bana geldi. Cidden sıkıldım. Kanal kanal gezip aynı şeyleri tekrarlıyorlar. Bıktırdılar. Sanki hep böyle bir şey beklemişler ve nihayet bu fırsat kucaklarına gelmiş gibi durup dinlenmek bilmeden ya kanallara bağlanıyorlar, ya canlı yayın yapıyorlar ya tivit atıyolar. Yarabbim her yer de ler! 

Haziran başından itibaren otellerde yurtdışından gelen turist beklentisinin yüksek olacağı düşünülüyormuş. Bundan anladığım Haziran itibariyle uçuşlar başlayacak, sınırlar ve oteller açılacak. İyiymiş, ekonomi durmasın tabii ama ben gitmem vallahi. Hiç işim olmaz. Kendimi bir otelde ne olduğu belli olmayan insanlarla veya bir uçakta düşünemiyorum, daha düşünürken ateşim yükseldi, sırt ağrılarım arttı, boğazım ağrımaya başladı, öksürüyor muyum ne…

Şaka değil, ben bir süre, ki kastım en az bir yıl, pek dolanmam, sosyalleşmem gibi geliyor. Kapalı mekanlara gitmem, otele gitmem, uçağa binmem. Bir yıl en fazla kendi arabamla yazlığa oradan eve. En fazla yazlığın etrafındaki yerleri günübirlik dolanır yine eve dönerim çünkü otelin temizliğine, otelde kalan diğer insanların sağlık durumuna nasıl güvenebilirim?

AA bitti tamam dediklerinde bitmiş olmayacağını bildiğimden… Kalsın anacım, hiçbir yer kaçmıyor, bir sene sonra da aynı yerler aynı yerinde duruyor, gideriz…

Şimdilik bu kadar sevgili okur, yazımı sonunda senden ricam sokağa çıkma yasaklarından önce sokağındaki hayvanlar için hazırlık yapman, kapının önüne mama ve su bırakman. 

Sağlıkla ve huzurlu bir hafta dilerim.

XXX

DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:

www.mehtaperel.com 

www.mehtaperel.wordpress.com

www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com

Instagram:mehtaperel

Twitter: mehtaperel

Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server’lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap’lı adreste yazılarımı güncelliyorum)