Günaydın Türkiye, oğlumla beraber girdiğim Şubat tatili bitince ben de podyumlarda yerimi aldım işte. Yani,kısa bir aradan sonra yeniden merhaba.

 

İki hafta içinde çok fazla şey oldu, çok fazla gözlem yaptım (hiç istemediğim halde), bunların bir kısmını sizlerle paylaşmak için kısa kısa not aldım. Gelin yaşananlara bir göz atalım;

 

Çocuk ve Facebook:

Oğlumun arkadaşlarının “Atahan beni ekle” muhabbeti aynen devam.

• Avrupa’da çocuk pornosuna erişimin yüzde 67′si Türkiye’den.
• TİB verilerine göre saatte 2 milyon kez porno sitelerine giriliyor.
• Türkiye’de çocuğa karşı işlenen cinsel taciz, saldırı ve istismar suçları ile ilgili davaların sayısında 2008’den 2013’e kadar olan 5 yıllık süreçte yüzde 400 oranında artış yaşandı.
• Uzmanlar, adli mercilere yansımayan olaylar da göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’de 2012’de en az 660 bin cocuğun cinsel taciz ve tecavüze maruz kaldığını belirtti.
• Özellikle 12- 16 yaş arası çocukların internet üzerinden giderek daha fazla istismara uğruyor.Aileler, çocuklarının ruhsal gelişimini takip etmiyor, gün içeresinde internette kiminle ne yaptığını bilmiyor buna bağlı online taciz dosyaları artıyor.

 

Ancak, aileler çocuklarına facebook sayfası açmaya tam gaz devam. Çünkü Türk insanı çalışkandır, zekidir…

 

Yok, ben ailelere anlatamadım. Gerçekten denedim, hepiniz şahitsiniz ama olmadı. Dolayısıyla kendi çocuğumu nasıl kollarım noktasındayım ve burada da arkadaş baskısı yaşıyoruz “Atahan beni ekle”… Atahan seni nereye “eklesin” be güzel yavrum, Atahan sosyal medyayı kullanmıyor…. Çünkü Atahan’ın anne-babası Atahan’ı seviyor. Bunu böyle anlatamıyorsun tabi.

 

Neyse son basketbol antrenmanının ardından yine benzer bir pozisyonda kalınca kocamla şöyle bir yöntem bulduk. Dedik ki; bir facebook sayfası açalım. Bütün güvenlik ayarlarını biz ayarlayalım. Kesinlikle kendi fotoğrafını kullanmayalım. Bir sayfada ben açayım kendime başka isimle (beni bulamasın insanlar diye) annesi ve babası olarak ikimiz de oğlumuzla arkadaş olalım. Şifreleri de bende olsun. Ben sürekli kontrol edeyim ne oluyor bitiyor. Bu arada facebook ya da twitter nasıl kullanılır, ne amaçla kullanılır, ne yapılır ne yapılmaz anlatalım. Çözümümüz bu oldu.

 

Yani evde yeterince konsol oyunları, tabletler ve tablet oyunları zaman çalmıyor gibi bir de sosyal medyada arkadaşlarıyla basketbol videoları paylaşmaya başlasın ve arada kalan boş zamanlarda da ders çalışır (hey güzel Allahım ya) noktasına geldik ki…

 

Atahan: Anne *Bo McCalebb’ın facebook sayfası var mı? Onunla arkadaş olurum.

Ben: (arandıktan sonra) Yok.

Atahan: Twitter sayfası var mı?

Ben: Bir sayfa var ama onun mu değil mi bilmiyorum.Aktif değil.

Atahan: …….. Neden acaba?

Ben: Sanırım “bir tık” ile kendisine ulaşılmasından hoşlanmıyor. Cool bir adam. Arkadaşlık etmek istediği insanlarda zaten telefonu vatrdır ve onlar Bo’ya ulaşabiliyordur. Bunun dışında her önüne gelenin ona ulaşıp fikir bildirmesini, laf atmasını, yorum yapmasını istemiyor olabilir.

Atahan: ….

Ben: Ayrıca adam profesyonel sporcu. Bunlarla harcayacağı boş zamanı olduğunu sanmıyorum. Antrenmanları var, sosyal bir hayatı var, kız arkadaşı var….

Atahan: Ben de istemiyorum o zaman. Bana da kimse mouse’la ulaşamasın. Arkadaşlarımda telefon numaram var. Konuşmak isteyen arasın. Ben de konuşmak istersem telefonu açarım.

Ben: ……… Çok cool’sun.

Atahan: Bence de….

 

Durumu şu an için böyle öteledik. Tabi bir gün kaçınılmaz son gelecek ve “beni ekle” olayı beğendiği bir kızdan falan gelecek ve o ne derse o olacak. Ancak ne kadar geç o kadar iyi.

 

Bu yazı düşündüğümden uzun oldu. Bu hafta facebook sorunsalımızı nasıl ötelediğimizi paylaşmış oldum sizlerle. Siz de benim gibi düşünüyorsanız belki sizi bir fikir verir bu saçmalığı geciktirmek noktasında.

 

Önümüzdeki hafta tatil boyunca yaşadığımız diğer “mevzuları” ve gözlemlerimi paylaşmaya devam edeceğim.

 

Mutlu haftalar diliyorum ve öpüyorum her birinizi kocaman.

 

*Bo McCalebb: http://tr.wikipedia.org/wiki/Bo_McCalebb

Pedofil konusundaki kaynak:http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/11205/660_bin_cocuga_taciz.html