Hayır! Kitap değil, siz!
Normalde blog ve köşe yazılarımı, hazırladığım haber ve röportajları her zaman okurlarımızı düşünerek, sizler için yani, yazarım.
Ancak bu kez uzmanlarım ve yazarlarım için birkaç satır sözüm var.
İnsan ilişkilerinde çok başarılı olduğumu söylemem pek mümkün değil ancak yine de bir şekilde yazarlarımla ve uzmanlarımla bir gönül bağı kurmayı başarmışım.
Sadece uzmanlık konularında ya da yazar olarak değil, insan olarak da olağanüstü bir ekibi bir araya getirmeyi ve bir arada tutabilmeyi başarabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Burada eli kalem tutan herkesi tanıdığım ve editörleri olduğum için, sanki onların okuduğu okullarda ben okumuşum ya da yazıları benim kalemimden çıkmış gibi kendimle gurur duyuyorum.
Yoğun tempoları içinde okurlarımıza ulaşmak için zaman ayıran, “Sen yazdığın sürece biz yazarız” diyen tüm hocalarımı ve yazarlarımı kendim ve ekibim adına sevgiyle kucaklıyor ve öpüyorum.
Hani hep diyorum ya, insanın işine saygı duyması, işini sevmesi başka bir şeydir. Şartlar ne olursa olsun elinden gelenin en iyisini yapmak istemek, disiplin sahibi olmak, çalışkan olmak, bunlar insanın içinde vardır ya da yoktur.
Ben biliyorum ki Anne Boyutu’na emeği geçen sizlerin, Duru’nun, Meliha’nın, Betül’ün, hepimizin…
İşine, kendisine, okuyucusuna ve yazıya olan saygısı çok başka türlü. Bizler gerçekten başka türlü insanlarız.
Bu kadar kaliteli bir kadro ve bu kadar sadakatli bir okuyucu kitlesi bir arada olduktan sonra…
Ben ve ekibim sizin için çalışmaktan onur duyarız.
Hepinizi çok seviyorum.
Pazartesi eğlenceli bir yazıda görüşmek üzere 🙂